OSGB nedir?
Osgb, Ortak Sağlık ve Güvenlik Birimi’nin kısaltılmışı olup, Çalışma ve Sosyal güvenlik Bakanlığı’ndan yetki almış özel iş güvenliği firmasını ifade eder.
Bir OSGB’nin yetkilendirilmiş osgb olup olmadığını nasıl anlarım ya da anlayabilir miyim?
Evet anlayabiliriz. isgkatip.csgb.gov.tr adresinden çıkan sayfada osgb’nin bulunduğu ili seçtiğinizde listelenen osgb’ler arasında yer alıyor ise yetkilendirilmiş bir osgb olduğunu anlayabiliriz.
OSGB’ler ne tür ve nasıl hizmet verir?
Osgb’ler 6331 sayılı kanunun işyerlerine zorunlu hale getirdiği iş güvenliği uzmanı, işyeri hekimi ve diğer sağlık personeli hizmetini sunarlar. Bu hizmetler içinde iş güvenliği uzmanlarının, işyeri hekimlerinin ve diğer sağlık personellerinin yapmakla yükümlü oldukları işler vardır. Bu işlerin başında her ay hizmet verilen işyerinin ziyareti vardır.
Bir işyerim var. Osgblerden hizmet almak zorunda mıyım?
6331 sayılı kanun gereği firmanızda iş güvenliği uzmanı ve işyeri hekimi bulundurma mecburiyetiniz buluyor ise ya kendi bünyenizde kısmi ya da tam süreli bu personelleri bulundurmanız ya da bu osgblerden üzerinden bu personelleri firmanızda bulundurmanız gerekiyor.
İşyerlerinde destek elemanı görevlendirilmesi nasıl gerçekleştirilir?
18.06.2013 tarih ve 28681 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan İşyerlerinde Acil Durumlar Hakkında Yönetmeliğinin 11’inci maddesinde:
“MADDE 11 – (1) İşveren; işyerlerinde tehlike sınıflarını tespit eden Tebliğde belirlenmiş olan çok tehlikeli sınıfta yer alan işyerlerinde 30 çalışana, tehlikeli sınıfta yer alan işyerlerinde 40 çalışana ve az tehlikeli sınıfta yer alan işyerlerinde 50 çalışana kadar;
a) Arama, kurtarma ve tahliye,
b) Yangınla mücadele,
konularının her biri için uygun donanıma sahip ve özel eğitimli en az birer çalışanı destek elemanı olarak görevlendirir. İşyerinde bunları aşan sayılarda çalışanın bulunması halinde, tehlike sınıfına göre her 30, 40 ve 50’ye kadar çalışan için birer destek elemanı daha görevlendirir.
(2) İşveren, ilkyardım konusunda 22/5/2002 tarihli ve 24762 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan İlkyardım Yönetmeliği esaslarına göre destek elemanı görevlendirir.” hükmü bulunmaktadır. Buna göre arama, kurtarma ve tahliye için bir, yangınla mücadele için bir olmak üzere iki eleman, ayrıca ilkyardım konusunda da İlkyardım Yönetmeliği’nde belirtilen sayı kadar personel görevlendirilmesi gerekmektedir.
Ancak, işyerinin çalışan sayısı 10’dan az ise ve az tehlikeli sınıfta yer alıyorsa aynı Yönetmeliğin aynı maddesinin beşinci fıkrasına göre “10’dan az çalışanı olan ve az tehlikeli sınıfta yer alan işyerlerinde birinci fıkrada belirtilen yükümlülüğü yerine getirmek üzere bir kişi görevlendirilmesi yeterlidir.” hükmü yer almaktadır. Dolayısıyla bu işyerlerinde; arama, kurtarma, tahliye ve yangınla mücadele için iki kişi yerine bir kişinin görevlendirilmesi yeterlidir.
İşyerlerinde risk değerlendirmesi yapabilecek iş güvenliği uzmanları kimlerdir?
6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu, 29.12.2012 tarihli ve 28512 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan İş Sağlığı ve Güvenliği Risk Değerlendirmesi Yönetmeliği
29.12.2012 tarihli ve 28512 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan İş Sağlığı ve Güvenliği Risk Değerlendirmesi Yönetmeliğinin 6’ncı maddesinde:
“Risk değerlendirmesi ekibi
MADDE 6 – (1) Risk değerlendirmesi, işverenin oluşturduğu bir ekip tarafından gerçekleştirilir. Risk değerlendirmesi ekibi aşağıdakilerden oluşur.
a) İşveren veya işveren vekili.
b) İşyerinde sağlık ve güvenlik hizmetini yürüten iş güvenliği uzmanları ile işyeri hekimleri.
c) İşyerindeki çalışan temsilcileri. ç) İşyerindeki destek elemanları.
d) İşyerindeki bütün birimleri temsil edecek şekilde belirlenen ve işyerinde yürütülen çalışmalar, mevcut veya muhtemel tehlike kaynakları ile riskler konusunda bilgi sahibi çalışanlar.
(2) İşveren, ihtiyaç duyulduğunda bu ekibe destek olmak üzere işyeri dışındaki kişi ve kuruluşlardan hizmet alabilir.” hükmü yer almaktadır.
Buna göre, işyerinin iş güvenliği uzmanı ile işyeri hekimi çalıştırma yükümlülüğü başlamış ise; risk değerlendirmesi ekibinde işyerinin çalışanları arasından atanan ya da dışarıdan İSG-Katip üzerinden sözleşme yapılan bir iş güvenliği uzmanı veya yetkilendirilmiş ortak sağlık ve güvenlik birimince işyerine İSG hizmeti sunmak üzere sözleşme yapmış iş güvenliği uzmanlığı ile işyeri hekiminin söz konusu çalışma içerisinde bulunması şarttır.
Ancak işyerinde iş güvenliği uzmanı ile işyeri hekimi çalıştırma yükümlülüğü henüz başlamamış ise; risk değerlendirmesi ekibinde yukarıdaki maddenin (b) bendinde sayılanlar bulunmaksızın maddede sayılan diğer kişiler ile ekip kurulur ve bu ekip söz konusu çalışmayı yürütür. Bununla birlikte, risk değerlendirmesi yapılacak işyeri ile herhangi bir bağı olmayan bir iş güvenliği uzmanı, işyerinde yukarıda belirtilen yönetmelik hükümleri uyarınca kurulacak ekibe ancak danışmanlık yapabilir. İşveren talep ettiği takdirde aynı maddenin ikinci fıkrası kapsamında, kurulan ekibe destek olmak, çalışmanın nasıl yapılacağı hususunda ekibe yardım etmek üzere dışarıdaki işyerlerinden/kişilerden hizmet alabilir.
Apartmanlar için de risk değerlendirmesi yapılması yükümlülüğü mevcut mudur?
İşyerlerinde var olan ya da dışarıdan gelebilecek tehlikelerin; çalışanlara, işyerine ve çevresine verebileceği zararların ve bunlara karşı alınacak önlemlerin belirlenmesi amacıyla risk büyüklüğünün tahmin edilmesi ve riskin kabul edilip edilemeyeceği konusunda karar vermeye yönelik kapsamlı bir çalışma olan risk değerlendirmesi 6331 sayılı Kanun gereğince en az bir çalışanı bulunan (apartmanlar dahil) tüm işyerleri için yasal bir zorunluluktur. Bununla birlikte, 29.12.2012 tarihli ve 28512 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren İş Sağlığı ve Güvenliği Risk Değerlendirmesi Yönetmeliğinde risk değerlendirilmesinin nasıl ve kimler tarafından gerçekleştirileceği, hangi adımların izleneceği, nasıl dokümante edileceği gibi hususlar ayrıntılı olarak yer almaktadır.
Bu kapsamda, apartmanlar da dahil çalışanların bulunduğu her çalışma ortamı için risk değerlendirmesi yapılması gerekmektedir.
Çalışanların iş sağlığı ve güvenliği eğitimini verebilecek iş güvenliği uzmanları kimlerdir?
15.05.2013 tarihli ve 28648 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışanların İş Sağlığı ve Güvenliği Eğitimlerinin Usul ve Esasları Hakkında Yönetmeliğin 13’üncü maddesinde:
“Eğitimi verebilecek kişi ve kuruluşlar
MADDE 13 – (1) Çalışanların iş sağlığı ve güvenliği eğitimleri;
a) İşyerinde görevli iş güvenliği uzmanları ile işyeri hekimleri tarafından,
b) İşçi, işveren ve kamu görevlileri kuruluşları veya bu kuruluşlarca kurulan eğitim vakıfları ve ortaklaşa oluşturdukları eğitim merkezleri, üniversiteler, kamu kurumlarının eğitim birimleri, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ile Bakanlıkça yetkilendirilmiş eğitim kurumlan ve ortak sağlık ve güvenlik birimleri tarafından, eğiticilerin Ek-1’deki eğitim programında yer alan konulara göre uzmanlık alanları dikkate alınarak belirlenmesi kaydıyla verilir.” hükmü yer almaktadır. Buna göre işyerinde çalışanlara verilecek iş sağlığı ve güvenliği eğitimlerinin, eğitimlerin verileceği işyerinin çalışanı niteliğinde olan bir iş güvenliği uzmanı tarafından veya işyerinin hizmet aldığı ortak sağlık ve güvenlik biriminin iş güvenliği uzmanı tarafından verilmesi gerekmektedir.
Periyodik kontrol yapmaya yetkili kişiler kimlerdir?
25.04.2013 tarihli ve 28628 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan İş Ekipmanlarının Kullanımında Sağlık ve Güvenlik Şartları Yönetmeliği’nin 4’üncü maddesi, periyodik kontrolleri yapmaya yetkili kişiyi; “Bu Yönetmelikte belirtilen iş ekipmanlarının teknik özelliklerinin gerektirdiği ve EK-III’te yer alan istisnalar saklı kalmak kaydıyla ilgili branşlardan mühendis, tekniker ve yüksek teknikerler” olarak tanımlamaktadır. Yönetmeliğin Ek-III’ünde ise periyodik kontrollere tabi iş ekipmanlarının hangi branşlardaki mühendisler ve teknikerler tarafından yapılacağı belirtilmektedir. Yönetmeliğin periyodik kontrolleri yapmaya yetkili kişilerin bildirimi ile ilgili 13 üncü maddesi 25 Nisan 2014 tarihinden itibaren yürürlüğe girecektir.
Devlet memurlarının iş güvenliği uzmanlığı yapabilme durumu nasıldır?
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’na tabi çalışanlar, Kanun hükümleri gereğince özel sektöre ait işyerlerinde çalışamazlar. Devlet memuru veya kamu görevlisi olup iş güvenliği uzmanlığı sertifikasına sahip olanlar, 6331 sayılı Kanun’un 8’inci maddesinin yedinci fıkrasına istinaden kamu kurum ve kuruluşlarında iş güvenliği uzmanı olarak görev alabilirler.
Özel sektöre ait işyerlerinde 6331 sayılı Kanun uyarınca iş güvenliği uzmanı, işyeri hekimi ve diğer sağlık personeli görevlendirilmesine ilişkin yürürlük tarihleri nedir?
6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunun 38 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde aşağıdaki hüküm bulunmaktadır:
“MADDE 38 – (1) Bu Kanunun;
a) 6 ve 7 nci maddeleri;
1) 4857 sayılı İş Kanununun mülga 81 inci maddesi kapsamında çalışanlar hariç kamu kurumları ile 50’den az çalışanı olan ve az tehlikeli sınıfta yer alan işyerleri için 1/7/2016 tarihinde,
2) 50’den az çalışanı olan tehlikeli ve çok tehlikeli sınıfta yer alan işyerleri için 1/1/2014 tarihinde,
3) Diğer işyerleri için yayımı tarihinden itibaren altı ay sonra,
b) 9, 31, 33, 34, 35, 36 ve 38 inci maddeleri ile geçici 4, geçici 5, geçici 6, geçici 7 ve geçici 8 inci maddeleri yayımı
tarihinde,
c) Diğer maddeleri yayımı tarihinden itibaren altı ay sonra,
yürürlüğe girer.” Buna göre özel sektör işyerleri için iş güvenliği uzmanı, işyeri hekimi ve diğer sağlık personeli bulundurma yükümlülüğü;
• 50’den az çalışanı olan ve az tehlikeli sınıfta yer alan işyerleri için 1/7/2016 tarihinde,
• 50’den az çalışanı olan tehlikeli ve çok tehlikeli sınıfta yer alan işyerleri için 1/1/2014 tarihinde,
• Diğer işyerleri için 30/13/2012 tarihinde yürürlüğe girer.
Özel sektöre ait işyerlerinde 6331 sayılı Kanun uyarınca diğer yükümlülüklere ilişkin yürürlük tarihleri nedir?
Aşağıda sıralanan hususlar Kanun kapsamındaki tüm işyerleri için 30.12.2012 tarihinden itibaren yürürlüğe girmiş bulunmaktadır:
• Çalışma ortamında bulunan risklerin belirlenmesine yönelik gerekli kontrol, ölçüm, inceleme ve araştırmaların yapılması,
• İş sağlığı ve güvenliği yönünden risk değerlendirmesi yapılması,
• Acil durumların olumsuz etkilerinden korunmak üzere gerekli ölçüm ve değerlendirmelerin yapılması,
• Acil durum planlarının hazırlanması,
• Çalışanların işyerinde maruz kalacakları sağlık ve güvenlik risklerini dikkate alarak sağlık gözetimine tabi tutulmaları,
• Çalışanların bilgilendirilmesi,
• Çalışanların iş sağlığı ve güvenliği eğitimlerini almalarının sağlanması, çalışanların görüşlerinin alınması ve katılımlarının sağlanması,
• Çalışan temsilcisinin görevlendirilmesi,
• Elli ve daha fazla çalışanın bulunduğu ve altı aydan fazla süren sürekli işlerin yapıldığı işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliği kurulunun oluşturulması,
• İş kazaları ve meslek hastalıklarının bildirimi.
Kamu kurumlarının, çalışanları için iş sağlığı ve güvenliği hizmeti sağlama yükümlülüğü var mı?
6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu ile getirilmiş olan çalışan tanımıyla; kamu veya özel sektör ayrımı yapılmaksızın çırak ve stajyerler de dahil olmak üzere tüm istihdam edilenler Kanun kapsamına alınmıştır. İşverenin genel yükümlülükleri, Kanunun özellikle 4 üncü maddesinde düzenlenmiş olup diğer maddelerde de işverenler için yükümlülükler bulunmaktadır. Bu bağlamda, Kamu kurumlarındaki çalışanlar için de idarenin, yürürlük tarihlerini dikkate alarak, iş sağlığı ve güvenliği hizmeti sağlama yükümlülüğü mevcuttur.
Kamu kurumlarında, iş güvenliği uzmanı, işyeri hekimi ve diğer sağlık personeli görevlendirilmesine ilişkin yürürlük tarihleri nedir?
12.07.2013 tarihli ve 6495 sayılı Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile yapılan değişiklikle birlikte iş sağlığı ve güvenliği hizmetleri ile ilgili olarak 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nun 38 inci maddesinin kamu kurumları için yürürlük tarihleri aşağıda belirtilmiştir:
1. 4857 sayılı Iş Kanunu kapsamında elliden az çalışanı olan kamu kurumları için 01.07.2016 tarihinden itibaren başlayacaktır.
2. 4857 sayılı İş Kanunu kapsamında devamlı olarak elli ve daha fazla çalışanı olan kamu kurumları için tehlike sınıfına bakılmaksızın, iş güvenliği uzmanı, işyeri hekimi ve diğer sağlık personeli çalıştırma yükümlülüğü 02.08.2013 tarihinden itibaren başlamıştır.
3. Sayı sınırı olmaksızın kamu kurumlarındaki 4857 sayılı İş Kanunu kapsamında olmayan diğer çalışanlar için iş güvenliği uzmanı, işyeri hekimi ve diğer sağlık personeli çalıştırma yükümlülüğü 01.07.2016 tarihinden itibaren başlayacaktır.
Kamu kurumlarında, 6331 sayılı Kanun uyarınca diğer yükümlülüklere ilişkin yürürlük tarihleri nedir?
6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu ile getirilmiş olan çalışan tanımıyla; kamu veya özel sektör ayrımı yapılmaksızın çırak ve stajyerler de dahil olmak üzere tüm istihdam edilenler Kanun kapsamına alınmıştır. İşverenin genel yükümlülükleri, Kanunun özellikle 4 üncü maddesinde düzenlenmiş olup diğer maddelerde de işverenler için yükümlülükler bulunmaktadır.
6331 sayılı Kanun; 30.12.2012 tarihinden itibaren bütün işverenlere aşağıda özetlenen yükümlülükleri getirmiştir:
> İşyerinde risk değerlendirmesi yapılması, (Md. 10)
> Acil durum planlarının hazırlanması, yangınla mücadele ve ilk yardım çalışmalarının yapılması, (Md. 11)
> Tahliye planının yapılması, (Md. 12)
> İş kazası ve meslek hastalıklarının kayıt ve bildiriminin yapılması, (Md. 14)
> Sağlık gözetiminin gerçekleştirilmesi, (Md. 15)
> Çalışanların bilgilendirilmesi, (Md. 16)
> Çalışanların iş sağlığı ve güvenliği eğitimlerinin verilmesi, (Md. 17)
> Çalışan temsilcisinin/temsilcilerinin görevlendirilmesi, (Md. 20) .
> Elli ve daha fazla çalışanın bulunduğu ve altı aydan fazla süren sürekli işlerin yapıldığı işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliği kurulu kurulması, (Md. 22)
> Diğer işverenler ile İSG çalışmalarında koordinasyonun sağlanması, (Md, 23)
Kısaca 6331 sayılı Kanunda geçiş süresi tayin edilen 6 ve 7 inci maddesi dışında belirlenen işveren yükümlülüklerinin tamamına ve alt düzenlemelerle getirilen yükümlüklere kamu kurumları da uymak zorundadır.
Aynı işverene ait işyerlerinde İSG hizmetlerinin organizasyonu nasıl gerçekleşir?
6331 sayılı Kanun’da tanımlanan işyerleri, Sosyal Güvenlik Kurumuna tescil yapıldığı şekliyle esas alınır. Bu nedenle, SGK tescil numarası farklı her bir birim için tehlike sınıfı ve çalışan sayısı ayrı ayrı belirlenerek 6331 sayılı Kanun’dan doğan yükümlülükler bu birimlerin her biri için yerine getirilmelidir.
Bununla birlikte, aynı işyerine bağlı ve aynı SGK sicil numarasına sahip olmak üzere farklı yerlerde alt birimleri olan kurumlar öncelikle işyeri sicil numarasının karşılık geldiği işyeri tehlike sınıfını belirlemeli ve çalışan sayısı hesabında alt birimler de dahil bütün çalışanların toplam sayısını almalıdır. Buna göre, 29.12.2012 tarihli ve 28512 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren İş Güvenliği Uzmanlarının Görev, Yetki, Sorumluluk ve Eğitimleri Hakkında Yönetmelik ile 20.07.2013 tarihli ve 28713 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren İşyeri Hekimi ve Diğer Sağlık Personelinin Görev, Yetki, Sorumluluk ve Eğitimleri Hakkında Yönetmeliğin 12’nci maddeleri uyarınca iş güvenliği uzmanı, işyeri hekimi ve diğer sağlık personeli sayısı belirlenerek görevlendirme yapılır. Tam süreli istihdam gerekmediği hallerde, çalışan sayılarına göre işyerinin ihtiyacını karşılayan sayıda iş güvenliği uzmanı, işyeri hekimi ve diğer sağlık personeli; alt birimlere, merkezden bu hizmeti verebilir veya her bir alt birim kendi bünyesinde de bu kişileri istihdam edebilir.
Risk değerlendirmesi dokümanlarının Bakanlığa bildirimi nasıl gerçekleşir?
29/12/2012 tarih ve 28512 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan İş Sağlığı ve Güvenliği Risk Değerlendirmesi Yönetmeliği uyarınca gerçekleştirilen risk değerlendirmeleri, söz konusu Yönetmeliğin “Dokümantasyon” başlıklı 11 nci maddesinde belirtilen hususlara uygun şekilde dokümante edilmelidir.
Diğer taraftan, aynı Yönetmeliğin “Risk değerlendirmesi ekibi” başlıklı 6 ıncı maddesinde yer alan hüküm uyarınca bahsi geçen dokümanın yine aynı maddede sayılan kişilerden oluşan bir ekip tarafından hazırlanmış olması, dokümanın sayfalarının numaralandırılarak, gerçekleştiren kişiler tarafından her sayfasının paraflanıp, son sayfasının imzalanması ve denetimlerde gösterilmek üzere işyerinde saklanması gerekmekte, ayrıca herhangi bir kuruma gönderilmesinde gerek bulunmamaktadır.
İş güvenliği uzmanlarının istihdam biçimleri nelerdir?
6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’na ve 29.12.2012 tarihli ve 28512 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan İş Güvenliği Uzmanlarının Görev, Yetki, Sorumluluk ve Eğitimleri Hakkında Yönetmeliğe göre bir işyerinde iş güvenliği uzmanı olarak hizmet verecek kişilerin ya o işyerinin çalışanı olması ya da ortak sağlık ve güvenlik birimi çalışanı olarak görevlendirilmesi gerekmektedir. Serbest meslek makbuzu keserek iş güvenliği uzmanlığı yapılamaz.
Kimler mesleki eğitim almalıdır?
13.07.2013 tarihli ve 28706 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Tehlikeli ve Çok Tehlikeli Sınıfta Yer Alan İşlerde Çalıştırılacakların Mesleki Eğitimlerine Dair Yönetmeliğin 5’inci maddesinin birinci fıkrasına göre Yönetmeliğin Ek-1’indeki çizelgede yer alan işlerde çalışacakların, işe alınmadan önce, mesleki eğitime tabi tutulmaları ve aynı Yönetmeliğin 6’ncı maddesinin birinci fıkrasında belirtilen belgelerden birisine sahip olmaları zorunludur.
Diğer yandan işyerinin tehlike sınıfına bakılmaksızın Yönetmeliğin EK-1’indeki listede sayılan ve yapılacak veya yapılan işin tehlikeli veya çok tehlikeli olarak belirlenmesi, mesleki eğitim alma zorunluluğu için yeterlidir.
Meslek Lisesi mezunlarının mesleki eğitim zorunluluğu olan her işte aynı diploma ile çalışması mümkün müdür?
Mesleki eğitim belgesi ait olduğu iş kapsamında geçerli olup, 13.7.2013 tarihli ve 28706 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren “Tehlikeli ve Çok Tehlikeli İşlerde Çalışanların Mesleki Eğitimlerine Dair Yönetmelik” in Ek-1 listesinde mesleki eğitim alma zorunluluğu olan ikinci bir faaliyetin yerine getirilmesi durumunda ilgili faaliyet konusunda mesleki eğitime sahip olmak zorunludur.
Gebe veya Emziren Kadınların Çalıştırılma Şartlarıyla Emzirme Odaları ve Çocuk Bakım Yurtlarına Dair Yönetmelik’in kapsamı nedir?
6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanununun 3 üncü maddesinde, çalışan; ‘kendi özel kanunlarındaki statülerine bakılmaksızın kamu veya özel işyerlerinde istihdam edilen gerçek kişiyi ifade eder’ şeklinde tanımlanmıştır. Bununla birlikte, 16/8/2013 tarih ve 28737 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “Gebe veya Emziren Kadınların Çalıştırılma Şartlarıyla Emzirme Odaları ve Çocuk Bakım Yurtlarına Dair Yönetmelik”in kapsamındaki işyerleri, söz konusu Kanun kapsamında kadın çalışan çalıştıran işyerleridir. Bu bağlamda değerlendirildiğinde, sezonluk ya da yabancı uyruklu kadın çalışan gibi sınıflandırmalar gözetmeksizin Kanun ve Yönetmelik hükümleri tüm kadın çalışanlar için uygulanır.
Kamu kurumlarında çalışmakta olan gebe ve emziren çalışanlar için 6331 sayılı Kanun ve “Gebe veya Emziren Kadınların Çalıştırılma Şartlarıyla Emzirme Odaları ve Çocuk Bakım Yurtlarına Dair Yönetmelik” hükümlerinin uygulanması nasıl olmalıdır?
16/8/2013 tarih ve 28737 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “Gebe veya Emziren Kadınların Çalıştırılma Şartlarıyla Emzirme Odaları ve Çocuk Bakım Yurtlarına Dair Yönetmelik”in “Uygulamada öncelik” başlıklı 5 inci maddesinde aşağıdaki hükümlere yer verilmiştir:
“MADDE 5 – (1) Bu Yönetmelik hükümlerinin uygulanmasında öncelikle çalışanın tabi olduğu ilgili mevzuat hükümleri dikkate alınır.
(2) 6331 sayılı Kanun kapsamında olup kendi özel mevzuatlarında hüküm bulunmaması halinde çalışanlar açısından bu Yönetmelik hükümleri uygulanır.
(3) Bu Yönetmeliğin oda ve yurtlarla ilgili dördüncü bölümünde yer alan hükümlerin 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 1 inci maddesinin birinci fıkrası kapsamına giren çalışanlar için uygulanmasında, 8/12/1987 tarihli ve 19658 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Kamu Kurum ve Kuruluşlarınca Açılacak Çocuk Bakımevleri Hakkında Yönetmelik hükümleri saklıdır.
(4) Oda ve yurt açma yükümlülüğü için çalışan sayısı bakımından statü ayrımı yapılmaksızın 6331 sayılı Kanuna tabi bütün çalışanlar hesaba katılır. Ancak bu çalışanların kendi özel mevzuatlarına göre kurulmuş oda, yurt, kreş veya çocuk bakımevinin bulunması halinde söz konusu yükümlülük yerine getirilmiş sayılır.”
Söz konusu maddenin birinci ve ikinci fıkralarında, Yönetmelik hükümleri uygulanırken öncelikle çalışanın tabi olduğu ilgili mevzuat hükümlerinin dikkate alınacağı; kendi özel mevzuatlarında hüküm bulunmaması halinde bu Yönetmelik hükümlerinin uygulanacağı belirtilmektedir. Yönetmeliğin tüm hükümleri için ‘Uygulamada öncelik’ maddesi geçerlidir.
Bununla birlikte, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununda aşağıdaki hususlara yer verilmiştir:
“Günün 24 saatinde devamlılık gösteren hizmetlerde çalışma saat ve usulünün tesbiti:
Madde 101 – (Değişik: 132/2011-6111/105 md.)
Günün yirmidört saatinde devamlılık gösteren hizmetlerde çalışan Devlet memurlarının çalışma saat ve şekilleri kurumlarınca düzenlenir.
Ancak, kadın memurlara; tabip raporunda belirtilmesi hâlinde hamileliğin yirmidördüncü haftasından önce ve her hâlde hamileliğin yirmidördüncü haftasından itibaren ve doğumdan sonraki iki yıl süreyle gece nöbeti ve gece vardiyası görevi verilemez. Engelli memurlara da isteği dışında gece nöbeti ve gece vardiyası görevi verilemez”.
“Mazeret izni:
Madde 104 – (Değişik: 13/2/2011-6111/106 md.)
A) Kadın memura; doğumdan önce sekiz, doğumdan sonra sekiz hafta olmak üzere toplam onaltı hafta süreyle analık izni verilir. Çoğul gebelik durumunda, doğum öncesi sekiz haftalık analık izni süresine iki hafta eklenir. Ancak beklenen doğum tarihinden sekiz hafta öncesine kadar sağlık durumunun çalışmaya uygun olduğunu tabip raporuyla belgeleyen kadın memur, isteği hâlinde doğumdan önceki üç haftaya kadar kurumunda çalışabilir. Bu durumda, doğum öncesinde bu rapora dayanarak fiilen çalıştığı süreler doğum sonrası analık izni süresine eklenir. Doğumun erken gerçekleşmesi sebebiyle, doğum öncesi analık izninin kullanılamayan bölümü de doğum sonrası analık izni süresine ilave edilir. Doğumda veya doğum sonrasında analık izni kullanılırken annenin ölümü hâlinde, isteği üzerine memur olan babaya anne için öngörülen süre kadar izin verilir.
B) Memura, eşinin doğum yapması hâlinde, isteği üzerine on gün babalık izni; kendisinin veya çocuğunun evlenmesi ya da eşinin, çocuğunun, kendisinin veya eşinin ana, baba ve kardeşinin ölümü hâllerinde isteği üzerine yedi gün izin verilir.
C) (A) ve (B) fıkralarında belirtilen hâller dışında, merkezde atamaya yetkili amir, ilde vali,
ilçede kaymakam ve yurt dışında diplomatik misyon şefi tarafından, birim amirinin muvafakati ile bir yıl içinde toptan veya bölümler hâlinde, mazeretleri sebebiyle memurlara on gün izin verilebilir. Zaruret hâlinde öğretmenler hariç olmak üzere, aynı usûlle on gün daha mazeret izni verilebilir. Bu takdirde, ikinci kez verilen bu izin, yıllık izinden düşülür.
D) Kadın memura, çocuğunu emzirmesi için doğum sonrası analık izni süresinin bitim tarihinden itibaren ilk altı ayda günde üç saat, ikinci altı ayda günde birbuçuk saat süt izni verilir. Süt izninin hangi saatler arasında ve günde kaç kez kullanılacağı hususunda, kadın memurun tercihi esastır.
E) Yıllık izin ve mazeret izinleri sırasında fiili çalışmaya bağlı her türlü ödemeler hariç malî haklar ile sosyal yardımlara dokunulmaz.”
Görüldüğü üzere 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu kapsamındaki gebe ve emziren kadın çalışanlar hakkında bu Kanunda özel hükümler bulunmaktadır.
Ancak, 657 sayılı Kanunun 101 inci maddesinin birinci fıkrası “Günün yirmi dört saatinde devamlılık gösteren hizmetlerde çalışan Devlet memurlarının çalışma saat ve şekilleri kurumlarınca düzenlenir.” hükmü ile kurumların kendi iç düzenlemelerini yapabilecekleri düzenlenmiş olup, bu iç düzenlemeler Yönetmeliğin 5 inci maddesinde bahsi geçen mevzuat düzenlemesi olarak kabul edilemez. Kurumlar yapacakları iç düzenlemeyi başta 657 sayılı Kanun hükümleri olmak üzere ve bu Kanun kapsamındaki personeli de kapsayan ve bu hususları düzenleyen başka emredici mevzuat varsa bu mevzuat çerçevesinde yapacaklardır. Dolayısıyla gebe ve emziren kadın çalışanı bulunan kurumların 101 inci madde kapsamında yapacakları çalışma şekil ve saatleri düzenlemeleri öncelikle 657 sayılı Kanunda açıkça düzenlenen hükümlere aykırı olmayacak bu Kanunda bulunmayan hükümler açısından ise tüm çalışanları kapsayan 6331 sayılı Kanun ile “Gebe veya Emziren Kadınların Çalıştırılma Şartlarıyla Emzirme Odaları ve Çocuk Bakım Yurtlarına Dair Yönetmelik” hükümlerine aykırı olmayacaktır.
Sonuç olarak, 657 sayılı Kanun kapsamındaki çalışanlar için öncelikle bu Kanun hükümlerinin uygulanması, burada hüküm bulunmaması halinde ise 6331 sayılı Kanun ile “Gebe veya Emziren Kadınların Çalıştırılma Şartlarıyla Emzirme Odaları ve Çocuk Bakım Yurtlarına Dair Yönetmelik” hükümleri uygulanır.
Gebe ve emziren çalışanların günde en fazla çalıştırılabileceği süreler hususunda 6331 sayılı Kanun ve “Gebe veya Emziren Kadınların Çalıştırılma Şartlarıyla Emzirme Odaları ve Çocuk Bakım Yurtlarına Dair Yönetmelik” hükümleri uygulanması hususu nasıl olmalıdır?
16/8/2013 tarih ve 28737 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “Gebe veya Emziren Kadınların Çalıştırılma Şartlarıyla Emzirme Odaları ve Çocuk Bakım Yurtlarına Dair Yönetmelik”in çalışma saatleri ile ilgili 9 uncu maddesinde “Gebe veya emziren çalışan günde yedi buçuk saatten fazla çalıştırılamaz” ifadesi yer almaktadır. 4857 sayılı İş Kanununun 66 ncı maddesine göre, çocuk emziren kadın çalışanların çocuklarına süt vermeleri için belirtilecek süreler, günlük çalışma süresinden sayılan haller arasında yer almaktadır. Bahsi geçen mevzuat hükümleri uyarınca, gebe veya emziren çalışan günde en fazla 7,5 saat çalıştırılır, emziren çalışanın 1,5 saatlik süt izni çalışma süresinden sayılır ve bu nedenle çalışanın günlük fiili çalışma süresi süt izni düşüldükten sonra 6 saati geçemez.
Emziren çalışanlar için süt izninin kullanılmasında, “Gebe veya Emziren Kadınların Çalıştırılma Şartlarıyla Emzirme Odaları ve Çocuk Bakım Yurtlarına Dair Yönetmelik” hükümlerinin uygulanması nasıl olmalıdır?
Çalışanın tabi olduğu mevzuat hükümleri saklı kaymak kaydıyla analık ve süt izninde 22/5/2003 tarihli ve 4857 sayılı İş Kanununun 74 üncü maddesi hükümleri uygulanacaktır. Buna göre, aynı maddenin son fıkrasında belirtildiği üzere bir yaşından küçük çocuklarını emziren çalışanlar, süt izni süresinin hangi saatler arasında ve kaça bölünerek kullanacağını çalışanın kendisince belirleyebileceğine ilişkin açık hüküm bulunduğundan söz konusu duruma ilişkin değerlendirme çalışan tarafından yapılır.
“Gebe veya Emziren Kadınların Çalıştırılma Şartlarıyla Emzirme Odaları ve Çocuk Bakım Yurtlarına Dair Yönetmelik” uyarınca işverenlerin kreşler ile yaptığı sözleşmelerin Bakanlığa bildirilmesi hususu nasıl gerçekleşir?
16/8/2013 tarih ve 28737 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Gebe veya Emziren Kadınların Çalıştırılma Şartlarıyla Emzirme Odaları ve Çocuk Bakım Yurtlarına Dair Yönetmelik’te sadece işyerinde oda veya yurt açan işverenin bildirimde bulunması hüküm altına alınmış, bu kapsamda yapılan sözleşmelerin Bakanlığımız birimlerine bildirimine gerek olmadığı belirtilmiştir. Ancak ilgili belgelerin denetimlerde gerek duyulması halinde incelenmek üzere kayıt altına alınması gerekmektedir.
“Gebe veya Emziren Kadınların Çalıştırılma Şartlarıyla Emzirme Odaları ve Çocuk Bakım Yurtlarına Dair Yönetmelik” uyarınca toplam kadın çalışan sayısının hesabında büyükşehirlerde belediye mücavir alanları ilçe belediyeleri midir?
16.08.2013 tarihli ve 28737sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Gebe veya Emziren Kadınların Çalıştırılma Şartlarıyla Emzirme Odaları ve Çocuk Bakım Yurtlarına Dair Yönetmelik’in 13 üncü maddesinin dördüncü fıkrası “Oda ve yurt açma yükümlülüğünün belirlenmesinde, işverenin belediye ve mücavir alan sınırları içinde bulunan tüm işyerlerindeki kadın çalışanların toplam sayısı dikkate alınır.” şeklindedir.
Bununla birlikte, 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanununun “Tanımlar” başlıklı 3 üncü maddesinde;
“a) Büyükşehir belediyesi: Sınırları il mülki sınırı olan ve sınırları içerisindeki ilçe belediyeleri arasında koordinasyonu sağlayan; idarî ve malî özerkliğe sahip olarak kanunlarla verilen görev ve sorumlulukları yerine getiren, yetkileri kullanan; karar organı seçmenler tarafından seçilerek oluşturulan kamu tüzel kişisini,
c) İlçe belediyesi: Büyükşehir belediyesi sınırları içinde kalan ilçe belediyesini ”
ifade ettiği hüküm altına alınmıştır. Söz konusu Kanunun “Büyükşehir belediyesinin sınırları” başlıklı 5 inci maddesinde ise; “Büyükşehir belediyelerinin sınırları, il mülki sınırlarıdır. İlçe belediyelerinin sınırları, bu ilçelerin mülki sınırlarıdır.” ile “Büyükşehir belediyelerinin sınırları, adını aldıkları büyükşehirlerin belediye sınırlarıdır. İlçe belediyelerinin sınırları, bu ilçelerin, büyükşehir belediyesi içinde kalan kısımlarının sınırlarıdır.” hükmünü haizdir.
Diğer yandan, 5393 sayılı Belediye Kanununun “Tanımlar” başlıklı 3 üncü maddesinde ise;
“a) Belediye: Belde sakinlerinin mahallî müşterek nitelikteki ihtiyaçlarını karşılamak üzere kurulan ve karar organı seçmenler tarafından seçilerek oluşturulan, idarî ve malî özerkliğe sahip kamu tüzel kişisini,”
şeklinde ifade edilmektedir.
Yukarıda yer alan mevzuat hükümleri birlikte incelendiğinde belediye ve büyükşehir belediyesine ilişkin alanların ayrı Kanunlarla düzenlendiği dolayısı ile farklı kavramlar olduğu görülmektedir. Diğer taraftan, 5216 sayılı Kanunundaki “Büyükşehir belediyesi” ve “İlçe belediyesi” tanımları ile sınırları düzenleyen 5 inci madde hükmü ile de büyükşehirlerdeki ilçe belediyelerinin sınırları “bu ilçelerin, büyükşehir belediyesi içinde kalan kısımlarının sınırları” olarak düzenlenmiştir. Yani büyükşehir ilçe belediyeleri, büyükşehir belediyesi sınırları içinde ancak sınırları belirli ayrı idari yapılardır.
“Gebe veya Emziren Kadınların Çalıştırılma Şartlarıyla Emzirme Odaları ve Çocuk Bakım Yurtlarına Dair Yönetmelik”in 13 üncü maddesinin dördüncü fıkrasında “belediye ve mücavir alan sınırları içinde” ifadesi kullanılmış olup, büyükşehir belediyesi sınırları şeklinde bir ibareye yer verilmemiştir. Tüm bu hususlar dikkate alındığında büyükşehir belediyesi statüsündeki illerde, ilçe belediye sınırlarının esas alınması gerekir.
Çalıştığım işyerinde aynı zamanda iş güvenliği uzmanı olarak da çalışabilir miyim?
29.12.2012 tarihli ve 28512 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan İş Güvenliği Uzmanlarının Görev, Yetki, Sorumluluk ve Eğitimleri Hakkında Yönetmelik’in “İş güvenliği uzmanı görevlendirme yükümlülüğü” başlıklı 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde;
“MADDE 5 – (1)
a) (Değişik:RG-11/10/2013-28792) Çalışanları arasından 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (f) bendindeki niteliklere sahip çalışanı, işyerinin tehlike sınıfı ve çalışan sayısını dikkate alarak iş güvenliği uzmanı olarak görevlendirir. ” hükmü yer almaktadır. Buna göre, söz konusu Yönetmeliğin 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (f) bendinde açıklanan niteliğe sahip olunması halinde, işyerinde sürdürülen asli görevin yanı sıra iş güvenliği uzmanlığı hizmeti için de sözleşme yapılabilir.
İşletmelerin (az tehlikeli sınıfta yer alan) iş sağlığı ve güvenliği hizmetleri bedeline ilişkin Devlet desteği sağlanması nasıl gerçekleşir?
24/12/2013 tarihli ve 28861 sayılı Resmi Gazete’de, kamu kurum ve kuruluşları hariç olmak üzere ondan az çalışanı bulunanlardan, tehlikeli ve çok tehlikeli sınıfta yer alan işyerlerine, iş sağlığı ve güvenliği hizmetlerinin yerine getirilmesi için sağlanacak desteğin usul ve esaslarının belirlendiği, İş Sağlığı ve Güvenliği Hizmetlerinin Desteklenmesi Hakkında Yönetmelik, yayınlanarak yürürlüğe girmiştir. Söz konusu Yönetmelik az tehlikeli sınıfta yer alan işyerlerini kapsamamakta olup, 6331 sayılı Kanunun 7 nci maddesi ile bu konu hususunda bir düzenleme yapılması ise Bakanlar Kurulu uhdesine bırakılmıştır.
İşletmelere devlet desteği nasıl sağlanacak, bildirimler ne zaman ve nasıl yapılmalıdır?
6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanununun 7 inci maddesi İş sağlığı ve güvenliği hizmetlerinin desteklenmesine yönelik usul ve esasları belirtmektedir. Bu madde doğrultusunda 28861 sayılı ve 24/12/2013 tarihli Resmi Gazete’de İş Sağlığı ve Güvenliği Hizmetlerinin Desteklenmesi Hakkında Yönetmelik yayımlamıştır. Bu Yönetmelik hükümleri doğrultusunda 1/1/2014 tarihinden itibaren 10’dan az çalışanı olan ve tehlikeli ve çok tehlikeli sınıfta yer alan İşyerlerine Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından devlet desteği sağlanacaktır. İşverenlerin bu destekten faydalanmasında İşverenin 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında Türkiye genelinde tehlikeli ve çok tehlikeli sınıfta yer alan İşyerlerinde çalıştırılan toplam sigortalı sayısı esas alınacaktır. İşyerlerinin bu destekten faydalanması İçin İSG-KATİP sistemine kayıtlı onaylanmış ve devam eden İş sağlığı ve güvenliği hizmetlerinin verilmesine İlişkin, hizmet sunucusu ile yapılmış bir sözleşmesinin olması şarttır. Bu destek, tehlikeli ve çok tehlikeli sınıfta yer alan İşyerleri İçin sağlanacak İş sağlığı ve güvenliği hizmet bedelinin sigortalı başına günlük miktarı 16 yaşından büyük sigortalılar İçin belirlenen prime esas kazanç alt sınırının günlük tutarının sırasıyla %1,4 ve %1,6’sı kadar olacaktır. Destek kapsamında İş sağlığı ve güvenliği hizmetleri İş Sağlığı ve Güvenliği Hizmetleri Yönetmeliği kapsamında hizmet sunucularından alınabilecektir.
İşyerinin tehlike sınıfı nasıl belirlenir?
İşyeri SGK sicil numarasının ilk 2, 3, 4 ve 5. rakamı İşyeri faaliyet kodunu / İşkolu kodunu göstermektedir. 26/12/2012 tarihli ve 28509 sayılı (Değ. 4/2/2014 – 28903) Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren İş Sağlığı ve Güvenliğine İlişkin İşyeri Tehlike Sınıfları Tebliğinde dörtlü kodlara karşılık gelen bu kod içeriğine göre bir veya daha fazla altılı koda ayrıştırılmıştır. Tescilin doğru olduğu dörtlü kodlar İçin tehlike sınıfı, İşyerinin esas faaliyetini tanımlayan, tescil kodu /İş kolu kodunun altındaki altılı faaliyet kodunun karşısındaki tehlike sınıfıdır.
Dörtlü tescil kodu/İş kolu kodunun esas İşe karşılık gelmediği durumlarda SGK İl Müdürlükleri veya Sosyal Güvenlik Merkezlerine başvurarak tescilin değiştirilip NACE Altılı Faaliyet kodunun yeniden seçilmesi gerekmektedir.
Apartmanlar İçin tehlike sınıfının belirlenmesi nasıl gerçekleşir?
İşyeri SGK sicil numarasının ilk 2, 3, 4 ve 5. rakamı İşyeri faaliyet kodunu / İşkolu kodunu göstermektedir. 26/12/2012 tarihli ve 28509 sayılı (Değ. 4/2/2014 – 28903) Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren İş Sağlığı ve Güvenliğine İlişkin İşyeri Tehlike Sınıfları Tebliğinde dörtlü kodlara karşılık gelen bu kod içeriğine göre bir veya daha fazla altılı koda ayrıştırılmıştır. Tescilin doğru olduğu dörtlü kodlar İçin tehlike sınıfı, İşyerinin esas faaliyetini tanımlayan, tescil kodu /İş kolu kodunun altındaki altılı faaliyet kodunun karşısındaki tehlike sınıfıdır.
Apartman/site yönetimleri, 26/12/2012 tarihli ve 28509 sayılı (Değ. 4/2/2014 – 28903) Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren İş Sağlığı ve Güvenliğine İlişkin İşyeri Tehlike Sınıfları Tebliğinde “68.32: Bir ücret veya sözleşme temeline dayalı olarak gayrimenkulün yönetilmesi” altında değerlendirilmekte ve NACE Altılı Faaliyet kodu “68.32.02: Bir ücret veya sözleşmeye dayalı olarak yapılan gayrimenkul yönetimi faaliyetleri (Site yöneticiliği, mobil ev alanlarının, müşterek mülkiyetli konutların, devre mülklerin, ikamet amaçlı olmayan mülklerin, vb. yönetimi)” veya site yönetimleri İçin “68.32.04: Bir ücret veya sözleşmeye dayalı olarak yapılan apartman yöneticiliği)” şeklindedir. Apartman / site yönetimine bağlı çalışanların faaliyetinin tehlike sınıfının İşyerinin esas faaliyetinin tehlike sınıfından farklı olması halinde İşveren İSG hizmetleri ile ilgili yükümlülüklerini esas faaliyetine ait tehlike sınıfına göre yerine getirir. Ancak Yönetime bağlı yürütülen faaliyetler İçinde esas İşin tehlike sınıfından yüksek tehlike sınıfında yer alan faaliyetler İçin İşveren her türlü önlemi almakla yükümlüdür.
Dörtlü tescil kodu/İş kolu kodunun esas İşe karşılık gelmediği durumlarda SGK İl Müdürlükleri veya Sosyal Güvenlik Merkezlerine başvurarak tescilin değiştirilip NACE Altılı Faaliyet kodunun yeniden seçilmesi gerekmektedir.
İşyerlerinin tescil Değişikliği nasıl yapılır?
İSG hizmetleri ile ilgili sözleşmelerin yapıldığı İş Sağlığı ve Güvenliği Kayıt, Takip ve İzleme Programı (İSG – KATİP)’nda İşyeri bilgileri SGK’dan alındığından söz konusu bilgileri SGK değiştirebilmektedir. Bu nedenle tescil Değişikliği İçin bağlı bulunulan SGK İl Müdürlüğü Tescil Birimlerine başvurulması gerekmektedir.
İşyeri faaliyetinin hangi altılı NACE koduna karşılık geldiği nasıl bulunur?
İş Sağlığı ve Güvenliğine İlişkin İşyeri Tehlike Sınıfları Tebliğinde NACE Rev.2 Altılı Ekonomik Faaliyet Sınıflaması kullanılmıştır. Tebliğde ve / veya sınıflamada İşyerinin faaliyeti bulunamıyor ise sınıflamada yetkili kurum olan Türkiye İstatistik Kurumuna (TUİK) başvurulması gerekmektedir.
İşyeri tescil kodunun İş Sağlığı ve Güvenliğine İlişkin İşyeri Tehlike Sınıfları Tebliği’nde bulunmadığı durumlarda İşyerinin tehlike sınıfının belirlenmesi nasıl gerçekleşir?
İşyerinin (minimum) 23 haneli olan SGK Sicil Numarasının ilk 2.3.4. ve 5 karakterleri İş kolu kodu/faaliyet kodu/ tescil kodu olarak isimlendirilir. Bu 4 haneli kod İşyerinin esas faaliyetini tanımlamaktadır. Bazı İş kolu kodu/faaliyet kodu/ tescil kodlarının İş Sağlığı ve Güvenliğine İlişkin İşyeri Tehlike Sınıfları Tebliğinde karşılığı bulunmamaktadır. Bu kodlar İçin aşağıdaki tabloya göre önce doğru 4 lü kod seçilmeli, sonra seçilen 4 lü İş kolu kodunun altında yazılmış faaliyetlerden yapılan İşi en iyi tanımlayan altılı kod seçilmelidir. Seçilen kod, 6 lı NACE kodu; karşısında yazan tehlike sınıfı da İşyerinin tehlike sınıfıdır.
İSG hizmetleri ile ilgili yükümlülüklerin yerine getirilmesinde asıl İşveren-alt İşveren ilişkisi nasıl olmalıdır?
4857 sayılı İş Kanunun Tanımlar Başlıklı 2. Maddesinin yedinci fıkrasında “Bir İşverenden, İşyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine İlişkin yardımcı İşlerinde veya asıl İşin bir bölümünde İşletmenin ve İşin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren İşlerde İş alan ve bu İş İçin görevlendirdiği İşçilerini sadece bu İşyerinde aldığı İşte çalıştıran diğer İşveren ile İş aldığı İşveren arasında kurulan ilişkiye asıl İşveren-alt İşveren ilişkisi denir. Bu ilişkide asıl İşveren, alt İşverenin İşçilerine karşı o İşyeri ile ilgili olarak bu Kanundan, İş sözleşmesinden veya alt İşverenin taraf olduğu toplu İş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerinden alt İşveren ile birlikte sorumludur.” şeklinde asıl İşveren – ait İşveren ilişkisi tanımlanmıştır.
Alt İşverenlik hizmeti alan asıl İşveren, kendi İşyeri ve çalışanları İçin 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu kapsamındaki tüm yükümlülüklerini yerine getirmek zorundadır. Benzer şekilde alt İşverenler de çalışanlarının hizmet sundukları İşyerinin görev yaptıkları bölümlerine özgü risk değerlendirmesi çalışmaları da dahil olmak üzere, İş sağlığı ve güvenliği eğitimi, çalışanlarına İş sağlığı ve güvenliği hizmetlerinin sağlanması gibi birçok konudan yükümlüdür. Sonuç olarak; asıl İşverenin alt İşveren çalıştırdığı İşyerlerinde müteselsilen sorumlu olması nedeniyle, ilgili hususlara dikkat etmesi ve alt İşverenleri arasında İş sağlığı ve güvenliği konusunda koordinasyonu sağlaması gerekmektedir.
Elle taşıma İşlerinde minimum taşınacak yük miktarı nedir?
Elle taşıma İşlerinden kaynaklanabilecek sağlık ve güvenlik riskleri, 11/2/2004 tarih ve 25370 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Elle Taşıma İşleri Yönetmeliğinde ele alınmaktadır. İlgili Yönetmelikte elle taşınabilecek yükün büyüklüğü, ağırlığı, şekli vb. özellikleri belirtilmemekle birlikte aynı Yönetmeliğin ekinde yer alan bütün hususlar ve yükün özellikleri de göz önünde bulundurularak, yapılan İşteki sağlık ve güvenlik koşullarının değerlendirilmesi ve bu değerlendirme neticesinde uygun önlemlerin alınması hükme bağlanmıştır.
Yapılan her İşin ve o İşi yapan her çalışanın maruz kalabileceği ergonomik tehlikelerin Değişiklik göstermesi sebebiyle İşverenin çalışanlarının elle taşıyabileceği yükleri belirlerken mevcut ya da muhtemel riskleri, 29/12/2012 ve 28512 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan İş Sağlığı ve Güvenliği Risk Değerlendirme Yönetmeliği kapsamında değerlendirmesi uygun olacaktır. Mevcut yönetmeliklerde bir çalışanın azami taşıyabileceği yükle ilgili bir ağırlık belirtilmediği İçin İşverenler, yükün uygun yöntemlerle özellikle mekanik sistemler kullanılarak taşınmasını sağlamak İçin gerekli tedbirleri almak ve yükün elle taşınmasının kaçınılmaz olduğu durumlarda, elle taşımadan kaynaklanan riski azaltmak İçin uygun yöntemler kullanılmasını sağlamakla yükümlüdür.
Geçici veya belirli süreli İşlerde çalışanların İş sağlığı ve güvenliği eğitimleri nasıl verilir?
23.08.2013 tarihli ve 28744 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “Geçici veya Belirli Süreli İşlerde İş Sağlığı ve Güvenliği Hakkında Yönetmelik” in 6 ve 7 nci maddelerinde;
“Çalışanların bilgilendirilmesi
MADDE 6 — (1) İşveren, belirli süreli İşlerde veya geçici süreli İş ilişkilerinde 6331 sayılı Kanunun 16 ncı maddesinde belirtilen bilgilendirme yükümlülüğü saklı kalmak kaydı ile çalışanlara;
a) İşe başlamadan önce yapacakları İşin ne olduğu ve bu İşte karşılaşacakları riskler hakkında gerekli bilgilerin verilmesini sağlar.
b) Özellikle yapılacak İşin gerektirdiği mesleki bilgi, yetenek, tecrübe ve gerekli sağlık gözetiminin neler olduğu konusunda bilgi verilmesini sağlar. Ayrıca İş nedeniyle ortaya çıkabilecek ilave özel riskler açıkça belirtilir.
Eğitim
MADDE 7 — (1) 6331 sayılı Kanunun 17 nci maddesi hükmü ile birlikte İşveren, belirli süreli veya geçici süreli İş sözleşmeleri ile istihdam edeceği çalışanların bilgi ve tecrübelerini de dikkate alarak, yapacakları İşin niteliğine uygun yeterli eğitim almalarını sağlar. ”
hükmü yer almaktadır. Ayrıca; 15/05/2013 tarih ve 28648 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “Çalışanların İş Sağlığı ve Güvenliği Eğitimlerinin Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik”in 6 ncı maddesinin ikinci fıkrasında İşverenin, çalışan fiilen çalışmaya başlamadan önce, çalışanın yapacağı İş ve İşyerine özgü riskler ile korunma tedbirlerini içeren konularda öncelikli olarak eğitilmesini sağlayacağı ve yine aynı Yönetmeliğin 8 inci maddesinde eğitimlerde geçen sürenin çalışma süresinden sayılacağı hüküm altına alınmıştır.
Yukarıda bahsi geçen mevzuat hükümleri doğrultusunda; eğitimlerin İşe başlamadan önce verilmesi gerektiği ve çalışma yerinden farklı bir yerde verilebileceği, eğitim sürelerinin çalışma süresinden sayılacağı ve bu süreçte de çalışanların sosyal güvencelerinin sağlanması gerekmektedir.
İş Sağlığı ve Güvenliğine İlişkin İşyeri Tehlike Sınıfları Tebliğine göre çok tehlikeli sınıfta yer alan bir İşyerinde A sınıfı belgeye sahip İş güvenliği uzmanının yanı sıra B sınıfı veya C sınıfı belgeye sahip İş güvenliği uzmanı çalıştırmaya veya görevlendirmeye de gerek var mıdır?
29/12/2012 tarihli ve 28512 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmış olan İş Güvenliği Uzmanlarının Görev, Yetki, Sorumluluk ve Eğitimleri Hakkında Yönetmeliğin 12’nci maddesinin dördüncü fıkrasında:
“(4) Çok tehlikeli sınıfta yer alan (Değişik ibare:RG-11/10/2013-28792) 1000 ve daha fazla çalışanı olan İşyerlerinde her (Değişik ibare:RG-11/10/2013-28792) 1000 çalışan İçin tam gün çalışacak en az bir İş güvenliği uzmanı görevlendirilir. Çalışan sayısının (Değişik ibare:RG-11/10/2013-28792) 1000 sayısının tam katlarından fazla olması durumunda geriye kalan çalışan sayısı göz önünde bulundurularak birinci fıkrada belirtilen kriterlere uygun yeteri kadar İş güvenliği uzmanı ek olarak görevlendirilir.” hükmü yer almaktadır.
Buna göre toplam çalışan sayısı üzerinden yeterli sayıda A sınıfı sertifika sahibi İş güvenliği uzmanı görevlendirilmesi yeterli olmakla birlikte İşverenler istemeleri halinde yetkili sertifikaya sahip istedikleri sayıda İş güvenliği uzmanını da görevlendirebilirler. Bu durumda, görevlendirme İşlemleri yine ISG-Katip sistemi üzerinden yapılmalıdır.
Diğer sağlık personeli olarak çalışacaklara İlişkin sertifika şartı aranır mı?
İşyeri Hekimi ve Diğer Sağlık Personelinin Görev, Yetki, Sorumluluk ve Eğitimleri Hakkında Yönetmelik’in geçici 2 nci maddesi ile diğer sağlık personeli olarak görevlendirilecek uygun niteliğe haiz kİşilerde 1/1/2015 tarihine kadar Yönetmeliğin EK-4’ünde yer alan örneğe uygun belgeye sahip olma şartı aranmamakta, ancak bu kişilerin 1/1/2016 tarihine kadar söz konusu belgeye sahip olması zorunluluğu getirilmektedir. Bununla birlikte 1/1/2015 tarihinden sonra görevlendirileceklerde EK-4’te yer alan örneğe uygun belgeye sahip olma şartı aranmaktadır.
Ölçüm laboratuvarı kurmak İçin nereye başvurmak gerekir?
20.08.2013 tarihli ve 28741 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren İş Hijyeni Ölçüm, Test ve Analizi Yapan Laboratuvarlar Hakkında Yönetmelik ile; İş sağlığı ve güvenliği mevzuatı kapsamında çalışma ortamındaki Kişisel maruziyetlere veya çalışma ortamına yönelik fiziksel, kimyasal ve biyolojik etkenlerle ilgili İş hijyeni ölçüm, test ve analizleri yapacak özel veya kamuya ait kurum ve kuruluş laboratuvarlarının yetkilendirilmesine İlişkin usul ve esaslar düzenlenmiştir. Söz konusu Yönetmeliğin “Laboratuvarın yükümlülükleri’ başlıklı 6 ncı maddesinde; “İşyerinde İş hijyeni ölçüm, test ve analizlerinin, Yönetmeliğin 2 nci maddesinin ikinci fıkrasında belirtilen istisnalar hariç, bu konuda ön yeterlik veya yeterlik belgesine sahip laboratuvar tarafından yapılacağı” hükmü yer almaktadır. Ayrıca Yönetmeliğin “Başvuru ve Belgelendirme ile İlgili Usul ve Esaslar” başlıklı dördüncü bölümünde başvuru ve belgelendirmeye İlişkin süreç açıklanmış olup Yönetmeliğin Ek-2’sinde başvuru dilekçesi örneği de bulunmaktadır. Söz konusu Yönetmeliğin “Başvuru dosyası” başlıklı 18 inci maddesinin birinci fıkrasına göre, yeterlik belgesi veya ön yeterlik belgesi almak isteyen laboratuvarlar, Ek-2’de örneği verilen dilekçe ile Genel Müdürlüğe (İş Sağlığı ve Güvenliği Enstitüsü Müdürlüğüne) başvurur.
Kamu çalışanları İçin İş kazası ve meslek hastalıklarının kayıt ve bildirimi nasıl yapılır?
6331 sayılı Kanun’un “İş kazası ve meslek hastalıklarının kayıt ve bildirimi” başlıklı 14 üncü maddesinin ikinci fıkrasında; “İşveren, İş kazalarını kazadan sonraki üç İş günü İçinde, sağlık hizmeti sunucuları veya İşyeri hekimi tarafından kendisine bildirilen meslek hastalıklarını, öğrendiği tarihten itibaren üç İş günü İçinde Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirimde bulunur.” hükmü yer almaktadır. Bu hüküm kapsamında, kamu çalışanları İçin yapılacak bildirimlere yönelik henüz elektronik bir sistem oluşturulmadığından, bildirimlerin Sosyal Güvenlik Kurumuna yazılı olarak yapılması gerekmekte olup söz konusu sistemin kurulmasına İlişkin çalışmalar da sürdürülmektedir.
6331 sayılı Kanun kapsamındaki sağlık raporları nereden alınabilir?
20/07/2013 tarih ve 28713 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren İşyeri Hekimi ve Diğer Sağlık Personelinin Görev, Yetki, Sorumluluk ve Eğitimleri Hakkında Yönetmeliğin geçici 3 üncü maddesinde; kamu kurumları ile 50’den az çalışanı olan tüm İşyerlerinde, İş sağlığı ve güvenliği yönünden özellikli rapor niteliğinde olan İşe giriş ve periyodik sağlık muayenelerinin aynı 6331 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce olduğu gibi kamu sağlık hizmeti sunucuları (sağlık ocakları, hastaneler, vb.) tarafından düzenlenebileceği hüküm altında alınmıştır. İşyeri söz konusu kapsamda ise çalışanların sağlık raporlarının, kamu sağlık hizmeti sunucularından alınabilmesi, eğer İşyeri bu kapsamda değilse; bu raporların İşyerinde görevli İşyeri hekimi veya hizmet alınan ortak sağlık ve güvenlik biriminden veya toplum sağlığı merkezinden alınabilmesi mümkündür.
Çırak ve stajyerlere İş sağlığı ve güvenliği eğitimi verilmesi gerekiyor mu?
6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu kamu ve özel sektöre ait bütün İşlere ve İşyerlerine, bu İşyerlerinin İşverenleri ile İşveren vekillerine, çırak ve stajyerlerde dâhil olmak üzere tüm çalışanlarına faaliyet konularına bakılmaksızın uygulanmaktadır. Söz konusu Kanun ile çırak ve stajyerlerin kapsama dâhil edilerek mesleki risklerden korunmaları ve sağlıklı ve güvenli bir ortamda çalışmaları güvence altına alınmıştır.
15 Mayıs 2013 tarih ve 28648 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Çalışanların İş Sağlığı ve Güvenliği Eğitimlerinin Usul ve Esasları Hakkında Yönetmeliğin 13 üncü maddesinde bu eğitimlerin kimler tarafından verilebileceği belirtilmektedir. Stajyerlerin mesleki eğitim görecekleri İşyerlerinin İşverenleri bu eğitimleri bağlı bulundukları meslek odalarından veya İşçi, İşveren ve kamu görevlileri kuruluşları veya bu kuruluşlarca kurulan eğitim vakıfları ve ortaklaşa oluşturdukları eğitim merkezleri, üniversiteler, kamu kurumlarının eğitim birimleri, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ile Bakanlıkça Yetkilendirilmiş eğitim kurumları ve ortak sağlık ve güvenlik birimleri bünyesinden sağlayabilirler.
İşyerinde yangın çıkış kapıları nasıl olmalıdır?
İşyeri bina ve eklentilerinde uygulanacak asgari sağlık ve güvenlik şartlarının belirlenmesinde temel amaç herhangi bir tehlike durumunda, bütün çalışanların İşyerini derhal ve güvenli bir şekilde terk etmelerini sağlamaktır. 17 Temmuz 2013 tarihli ve 28710 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan İşyeri Bina ve Eklentilerinde Alınacak Sağlık ve Güvenlik Önlemlerine İlişkin Yönetmeliğin Ek-1 İşyeri Bina ve Eklentilerinde Uygulanacak Asgari Sağlık Ve Güvenlik Şartları kısmının 10 uncu maddesinin (ç) bendinde “Acil çıkış kapılarının, acil durumlarda çalışanların hemen ve kolayca açabilecekleri şekilde olması sağlanır. Bu kapılar dışarıya doğru açılır. Acil çıkış kapısı olarak raylı veya döner kapılar kullanılmaz.” ve (d) bendinde “Acil çıkış yolları ve kapıları ile buralara açılan yol ve kapılarda çıkışı zorlaştıracak hiçbir engel bulunmaması, acil çıkış kapılarının kilitli veya bağlı olmaması sağlanır.” ifadeleri yer almaktadır. Ayrıca söz konusu yönetmelikte 07/11/2007 tarihli ve 2007/12937 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun olması gerektiği ifade edilmektedir.
Kişisel Koruyucu Donanımların Belgelendirilmesi İşlemleri nasıl gerçekleşmektedir?
• KATEGORI I: BASIT YAPIDAKI KKD’ LER
Üretici; ürünün temel sağlık ve güvenlik gereklerine uygunluğunu sağlamalı, teknik dosya hazırlamalı AT Uygunluk Beyanı düzenleyerek CE İşaretini iliştirmelidir.
• KATEGORI II: KATEGORI I VE II DİŞINDA KALAN KKD ’ LER
Kişisel Koruyucu Donanım Yönetmeliğinin 9 uncu maddesinde belirtildiği üzere CE İşareti iliştirilebilmesi İçin AT Tip İncelemesi gerekir.
Bu durumda; üretici teknik dosya hazırlar, onaylanmış kuruluş AT tip inceleme belgesi düzenler ve üretici AT Uygunluk Beyanı düzenleyerek ürüne CE İşareti iliştirir
• KATEGORI III: KARMAŞIK YAPIDAKI KKD’ LER
Üretici teknik dosya hazırlar, Onaylanmış Kuruluş AT tip inceleme belgesi düzenler ve Onaylanmış Kuruluş tarafından yılda bir yapılacak denetimlere İlişkin “Nihai Ürün İçin Avrupa Topluluğu Kalite Kontrolü” veya “Üretimde Avrupa Topluluğu Kalite Kontrol Sistemi” prosedürlerinden birini seçer. (89/686/EEC – 11A & 11B) Üretici AT Uygunluk Beyanı hazırlayarak ürüne CE İşareti iliştirir.
İmalatçı homojen bir üretimin sağlanması İçin gerekli bütün önlemleri alır.
Kişisel koruyucu donanımların işyerlerinde kullanımında önemli hususlar nelerdir?
Kişisel Koruyucu Donanımların İşyerlerinde Kullanılması Hakkında Yönetmelik 6331 sayılı İş Kanunun 30 uncu maddesi ve 89/656/EEC sayılı Direktif esas alınarak hazırlanmış olup sanayiden sayılan ve İş Kanunu kapsamına giren İşyerlerinde uygulanmaktadır.
İşyerlerinde belirlenen risklerin alınan teknik önlemler, toplu koruma uygulamaları, İş organizasyonu veya çalışma yöntemleri ile önlenememesi ya da azaltılamaması durumunda Kişisel koruyucu donanımlar kullanılacaktır. İşyerlerinde kullanılan Kişisel koruyucu donanımların KKD Yönetmeliğine uygun olarak Kişisel Koruyucu Donanımların İşyerlerinde Kullanılması Hakkında Yönetmelik 6331 sayılı İş Kanunun 30 uncu maddesi ve 89/656/EEC sayılı Direktif esas alınarak hazırlanmış olup sanayiden sayılan ve İş Kanunu kapsamına giren İşyerlerinde uygulanmaktadır.
İşyerlerinde belirlenen risklerin alınan teknik önlemler, toplu koruma uygulamaları, İş organizasyonu veya çalışma yöntemleri ile önlenememesi ya da azaltılamaması durumunda Kişisel koruyucu donanımlar kullanılacaktır. İşyerlerinde kullanılan Kişisel koruyucu donanımların KKD Yönetmeliğine uygun olarak tasarlanmış ve üretilmiş olması gerekmektedir.
• İşveren İşyerindeki muhtemel riskleri değerlendirmeli, Kişisel koruyucu donanımları kullanacak kişiye, söz konusu risklere ve kullanılacağı koşullara göre seçmeli ve seçtiği KKD’nin güvenli ürün olmasına yani CE İşareti taşımasına, Türkçe kullanım kılavuzu bulunmasına dikkat etmeli ve Kişisel koruyucu donanımları ücretsiz olarak vermelidir. Kişisel koruyucu donanımları hangi risklere karşı kullanacağı konusunda çalışanı bilgilendirmeli ve KKD’nin kullanımı konusunda uygulamalı olarak eğitim verilmesini sağlamalıdır.
• Çalışanlar ise İşveren tarafından verilen eğitim ve talimatlar doğrultusunda Kişisel koruyucu donanımları doğru kullanmak ve muhafaza etmekle sorumludur.
Kişisel Koruyucu Donanım Türleri nelerdir?
2 Temmuz 2013 tarihli ve 28695 sayılı Kişisel Koruyucu Donanımların İşyerlerinde Kullanılması Hakkında Yönetmeliği Ek 3’ünde KKD’lerin kullanılması gerekli olabileceği İşler ve sektörler ve Ek 2De kullanılacak KKD’lerin listesi yer almaktadır. Aşağıda sektörlerde kullanılan KKD türlerine göre örnekler verilmektedir.
Baş koruyucuları: Plastik iç destekli başlık, baret, yangın başlığı, bisikletçi kaskı, kepler, boneler, siperlikli veya siperliksiz saç fileleri
Kulak koruyucuları: Kulak İçine ve dİşına takılan tüm koruyucular, kulak tıkaçları, manşonlu kulaklıklar, baretlerle birlikte takılan kulaklıklar ve benzeri cihazlar
Göz Koruyucular: Güneş gözlüğü, taşlama gözlüğü, kaynak gözlüğü, asit gözlüğü Yüzü kısmen veya tamamen koruyucu donanımlar: Kaynakçı siperi, yüz siperleri
Solunum sistemi koruyucuları: Toz maskesi, gaz maskesi, hava beslemeli gaz maskeleri, gaz maskesi filtreleri El ve kol koruyucuları: Eldivenler, parmaksız eldivenler, parmakları birleşik eldivenler, sadece parmakları veya avuç İçini koruyan giysiler dâhil eli veya elin bir kısmını koruyan tüm koruyucular Ayak ve bacak koruyucuları: Çelik burunlu ve tabanlı ayakkabılar, dizlik, tozluk, çizme
Koruyucu giysiler: Reflektif yelek, biyolojik/kimyasal risklere karşı koruyucu tulum, ısıya dayanıklı tulum, asit ve kimyasal önlüğü, dalgıç elbiseleri ve su kayağı İçin koruyucu giysiler vb. spor aktiviteleri İçin kullanılan koruyucu giysiler
Yüksekten düşmeye karşı koruyucular: Emniyet kuşağı, emniyet kemerleri bacak bantları, tam vücut emniyet kemerleri, bel tipi emniyet kemerleri, mesleki kullanım İçin ucu kancalı halat (lanyard), seyyar düşme engelleyicileri, karabinalar, enerji soğurucular, bağlayıcılar, bağlama noktaları vs.
Boğulmayı önleyici donanımlar: Boğulmayı önlemek üzere tasarlanıp üretilmiş can yelekleri, su üstünde tutmaya yardımcı donanımı içeren yüzme giysileri, yüzme kollukları
Kişisel koruyucu donanımların taşıması gereken özellikler nelerdir?
Kişisel Koruyucu Donanım (KKD);
1) Bir veya birden fazla sağlık ve güvenlik tehlikesine karşı korunmak İçin kişilerce giyilmek veya taşınmak amacıyla tasarlanmış herhangi bir cihaz, alet veya malzemeyi,
2) Kİşiyi aynı anda bir veya daha fazla muhtemel risklere karşı korumak amacıyla imalatçı tarafından bir bütün haline getirilmiş birçok cihaz, alet veya malzemeden oluşmuş bir donanımı,
3) Belirli bir faaliyetin yapılması İçin korunma amacı olmaksızın, taşınan veya giyilen donanımla birlikte kullanılan, ayrılabilir veya ayrılamaz nitelikteki koruyucu cihaz, alet veya malzemeyi
ifade eder.
Tüm Kişisel koruyucu donanımlar, CE İşareti taşımalı, Türkçe kullanım kılavuzu bulunmalı ve KKD Yönetmeliğinde tanımlanan temel sağlık ve güvenlik gereklerini karşılamalıdır. Standartlara uygun üretilmiş bir KKD’nin temel gerekleri karşıladığı kabul edilir.
CE Uygunluk İşareti: Üreticinin, Kişisel Koruyucu Donanımlar Yönetmeliğinden kaynaklanan bütün yükümlülüklerini yerine getirdiğini ve bir KKD’nin ilgili tüm uygunluk değerlendirme İşlemlerine tabi tutulduğunu gösteren İşareti ifade eder.
Tüm Kişisel Koruyucu Donanımlarda Bulunması Gereken Temel Sağlık ve Güvenlik Özellikleri:
• Tasarım yönünden ergonomik olmalıdır. Kullananın vücut yapısına ergonomik gereksinimlerine ve sağlık durumuna uygun olur. Gerekli ayarlamalar yapıldığında kullanana tam uyar.
• Koruma Düzeyleri ve Sınıfları yönünden mümkün olan en üst düzeyde koruma sağlamalıdır.
• KKD’nin kendisi tehlikeye yol açmamalıdır. Çalışırken kullanıcıyı engellememelidir. Hafif, dayanıklı olmalıdır.
• Farklı KKD ile birlikte kullanılacaksa uyumlu olduğu KKD tipleri veya sınıflarının listesi bulunmalıdır.
Eğitim kurumları yetkilendirme İşlemleri nasıl gerçekleşir?
Ticari Şirketler İçin Eğitim Kurumu Başvuru Belgeleri
1- Başvuru dilekçesi (İşyeri hekimliği ve İş güvenliği uzmanlığı eğitim kurumunun açılacağı adres açıkça belirtilecek)
2- Ticaret Sicil Gazetesi (Faaliyet konuları İçinde İşyeri hekimliği ve İş güvenliği uzmanlığı eğitimlerini düzenlemek ve bu hususta eğitim kurumu açmak ibaresi yer almalı)
3- Şirket yetkililerinin imza sirküleri
4- Sorumlu müdür eğitici belgesi
5- Sorumlu müdürün tam süreli İş sözleşmesi
6- Sorumlu müdür şirket ortağı ise tam gün görev yapacağına dair taahhütname
7- Eğitim kurumunda tam süreli görev alacak bütün eğiticilerin eğitici belgeleri
8- Eğitim kurumunda tam süreli görev alacak eğiticilerin İş sözleşmeleri
9- Yapı kullanma izin belgesi (binanın bulunduğu yerin ilgili belediyesinden alınacaktır).
10- Kira sözleşmesi
11- Numarataj veya adres tespit belgesi
12- Tapu senedi
13- 1/50 ölçekli plan ( Mimar veya mühendis tarafından çizilmİş kaşeli ve imzalı ve sadece İş Güvenliği Uzmanlığı ve İşyeri Hekimliği Eğitim Kurumu İçin tahsis edilecek kısımları içeren)
14- Yangın raporu (organize sanayi bölgesi İçinde ise OSB Müdürlüğünce, bunun dışında ise ilgile belediyeden alınacak ve eğitim kurumu olarak faaliyet gösterilmesinde sakınca olmadığını belirtir ibare bulunmalı).
15- Bina, tapuda mesken gözüküyor ise kat malikleri kurulunun uygunluk kararı (site veya apartmanın kat malikleri kurulu toplantı kararlarının alındığı noter onaylı defterin bir örneği).
16- Tam süreli eğiticilerden birisi aynı zamanda sorumlu müdürlük görevini yürütecekse İşveren tarafından sorumlu müdür olarak görevlendirildiğine dair yazı ve sorumlu müdürün kabul taahhütnamesi
Yangın raporu, kira sözleşmesi, imza sirküleri, tapu senedi, yapı kullanım izin belgesi ve numarataj belgelerinin aslı, yetkili kurumlarca aslının örneği olduğuna dair ıslak imzalı örneği veya noter onaylı örneği ile başvurulması gerekmektedir. Aslı ile birlikte bir örneğinin getirilmesi halinde bu belgeler Genel Müdürlükçe aslı görüldüğüne dair tasdik edilebilecektir.
Başvuru yapılırken tüm evrakların tamamlanmış olması gerekmektedir. Eksik evrakı bulunan başvurular eksikler tamamlanmadan denetim programına alınmayacaktır.
Kamu Kurum Ve Kuruluşları ile Üniversiteler İçin Eğitim Kurumu Başvuru Belgeleri
1- Başvuru dilekçesi (İşyeri hekimliği ve İş güvenliği uzmanlığı eğitim kurumunun açılacağı adres açıkça belirtilecek)
2- Sorumlu müdür eğitici belgesi.
3- Sorumlu müdürlük görevini yürütecekler İçin kurum en üst yöneticisi/rektörlük imzalı tam süreli görevlendirme yazısı
4- Eğitim kurumunda tam süreli görev alacak eğiticilerin kurum en üst yöneticisi/rektörlük imzalı tam süreli görevlendirme yazıları ve eğitici belgeleri
5- 1/50 ölçekli plan.( Mimar veya mühendis tarafından çizilmiş kaşeli ve imzalı ve sadece İş Güvenliği Uzmanlığı ve İşyeri Hekimliği Eğitim Kurumu İçin tahsis edilecek kısımları içeren.)
6- Yangın raporu (Faaliyet gösterilecek yerde yangına karşı gerekli tedbirlerin alındığına ve bu yerde eğitim kurumu açılmasında sakınca olmadığına dair ibare bulunan yetkili merciler tarafından verilen belge)
7- Faaliyet gösterilecek mekan kamu kurumuna/üniversiteye ait değilse;
a) Kira sözleşmesi,
b) Tapu senedi veya intifa hakkı belgesi.
c) Yapı kullanma izin belgesi (binanın bulunduğu yerin ilgili belediyesinden alınacaktır).
d) Numarataj veya adres tespit belgesi (binanın bulunduğu yerin ilgili belediyesinden alınacaktır).
e) Tapu kütüğünde mesken olarak kayıtlı bir ana gayrimenkulün bağımsız bölümlerinde eğitim kurumunun faaliyet gösterebileceğine dair kat malikleri kurulunun oybirliğiyle aldığı karar örneği.
Yangın raporu, kira sözleşmesi, tapu senedi, yapı kullanım izin belgesi ve numarataj belgelerinin aslı, yetkili kurumlarca aslının örneği olduğuna dair ıslak imzalı örneği veya noter onaylı örneği ile başvurulması gerekmektedir. Aslı ile birlikte bir örneğinin getirilmesi halinde bu belgeler Genel Müdürlükçe aslı görüldüğüne dair tasdik edilebilecektir.
Başvuru yapılırken tüm evrakların tamamlanmış olması gerekmektedir. Eksik evrakı bulunan başvurular eksikler tamamlanmadan denetim programına alınmayacaktır.
Eğitim kurumu yeri ve yerleşim planında, derslik ve diğer bölümlerde aranan şartlar, aydınlatma, gürültü ve termal konfor şartları ve eğitim kurumlarının eğitici kadrosu ile ilgili bilgiler, 29.12.2012 tarihli 28512 sayılı İŞ GÜVENLİĞİ UZMANLARININ GÖREV, YETKİ, SORUMLULUK VE EĞİTİMLERİ HAKKINDA YÖNETMELİK ile 20.07.2013 tarihli 28713 sayılı İŞYERİ HEKİMİ VE DİĞER SAĞLIK PERSONELİNİN GÖREV, YETKİ, SORUMLULUK VE EĞİTİMLERİ HAKKINDA YÖNETMELİK içeriğinde detaylıca anlatılmaktadır.
Eğitim Kurumlarının Yetkilendirilme Süreci
Eğitim kurumları tarafından hazırlanan başvuru dosyası Genel Müdürlükçe incelenir, posta yoluyla yapılan başvurularda eksiklikler yazılı olarak, şahsen yapılan müracaatlarda ise derhal bildirilir. Dosya üzerinde incelemesi tamamlanan başvurular İçin yerinde inceleme yapılır. İnceleme İşlemlerinde tespit edilen eksikliklerin giderilmesi İçin her defasında 30 günden fazla olmamak üzere en fazla iki defa süre verilir. Belirlenen sürelerde eksiklikler giderilmez ise dosya iade edilir ve bir yıl İçinde tekrar başvuru yapılamaz. Dosya üzerinde ve yerinde incelemeleri tamamlanan başvuruların, bu Yönetmelikte belirtilen şartları taşımaları halinde, dosyasında belirtilen adres ve unvana münhasıran, en geç 10 gün İçinde yetki belgesi düzenlenir. Başka bir adreste şube açılmak istendiği takdirde, aynı usul ve esaslar dâhilinde, bu bölümde belirtilen şartların yerine getirilmesi kaydıyla şube İçin ayrıca yetki belgesi düzenlenir.
Eğitim kurumlan, Genel Müdürlükçe düzenlenen yetki belgesini almadıkça eğitim İçin katılımcı kaydı yapamaz ve eğitime başlayamazlar.
Eğitim Kurumu İçin başvuru yapacak olan ticari şirketler ve kamu kurumları İçin örnek başvuru dilekçeleri, istenen evrakların listesi, taahhütname ve görevlendirme yazısı örnekleri İSG Genel Müdürlüğü web sitesinde yayımlanmaktadır.
http://www.csgb.gov.tr/csgbPortal/isggm.portal?page=ydb
Başvuru yapan Eğitim Kurumları tüm belgelerini tamamlanmadan yerinde inceleme amacıyla denetim programına alınmamaktadır.
Yerinde inceleme sonunda yetki belgesi verilmesi uygun görülen kurumların, Genel Müdürlüğümüzce taraflarına bildirimden sonra Ziraat Bankası – Emek Şubesi İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğü Döner Sermaye İşletmesi hesabına, (IBAN No:TR8500 0100 0765 4050 8311 5007) Eğitim Kurumu Yetki Belgesi Ücreti:10.000TL+ KDV(%18) = 11.800,- TL yatırması gerekmektedir.
OSGB Yetkilendirme İşlemleri nasıl gerçekleşir?
29 Aralık 2012 tarihli 28512 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan “İş Sağlığı ve Güvenliği Hizmetleri Yönetmeliği” ile ortak sağlık ve güvenlik birimlerinin yetkilendirilmeleri, yetki belgelerinin iptali, görev, yetki ve sorumlulukları ile çalışma usul ve esasları düzenlenmiştir.
Ilgili Yönetmeliğin 16 ncı maddesinde ortak sağlık ve güvenlik birimlerinin başvuru İşlemlerinde istenen evraklar yer almaktadır.
“(1) OSGB yetki belgesi almak amacıyla Genel Müdürlüğe bir dilekçe ve aşağıda belirtilen ekleri ile başvurulur.
a) Ticari şirketler İçin tescil edildiğini gösteren Ticaret Sicil Gazetesi ve imza yetkisi olanları gösteren imza sirküleri,
b) Tam süreli görevlendirilen kişilerin İş sözleşmeleri veya görevlendirme belgeleri ile bu kişilere ait İşyeri hekimliği, İş güvenliği uzmanlığı, diğer sağlık personeli belgeleri bu kişiler OSGB sahibi veya ortağı ise tam sureli çalışacaklarına dair taahhütname,
c) OSGB’nin sorumlu müdürünün kabul şerhli görevlendirme yazısı, bu kİşi şirket sahibi veya ortağı ise sorumlu müdürlük taahhütnamesi,
ç) Faaliyet gösterilecek yere ait olan yapı kullanma izin belgesi,
d) Faaliyet gösterilecek yere ait olan ve yetkili makamlarca verilen numarataj veya adres tespit belgesi,
e) Faaliyet gösterilecek yere ait olan kira sözleşmesi veya tapu senedi veya intifa hakkı belgesi,
f) Faaliyet gösterilecek yere ait olan ve bütün bölümlerin ve kullanım amacının belirtildiği, yetkili teknik eleman tarafından onaylanmış olan 1/50 ölçekli plan,
g) İlgili mevzuata göre faaliyet gösterilecek yerde yangına karşı gerekli tedbirlerin alındığına ve bu yerde OSGB açılmasında sakınca olmadığına dair yetkili merciler tarafından verilen belge,
(2) Kamu kurum ve kuruluşları İçin, yalnızca birinci fıkranın (b), (c), (f) ve (g) bentlerinde belirtilen belgeler istenir. Ancak mekân kamu kurumuna ait değilse (a) bendi hariç diğer bentlerde belirtilen belgeler
istenir.
(3) Organize sanayi bölgelerince kurulacak OSGB’ler İçin, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının ilgili biriminden alınmış organize sanayi bölgesine sicil numarası verildiğine dair yazı, müteşebbis heyeti veya genel kurulunca alınmış; ilgili adreste OSGB kurulmasına dair karar ile birinci fıkranın (a) ve (d) bentleri hariç diğer bentlerde belirtilen belgeler istenir.
(4) Bu madde uyarınca istenen belgelerin aslı ile birlikte bir örneğinin getirilmesi halinde Genel Müdürlükçe tasdiki yapılır. Posta yoluyla yapılan başvurularda belgelerin noter onaylı sureti gerekir.”
OSGB tarafından hazırlanan başvuru dosyası Genel Müdürlükçe incelenir, posta yoluyla yapılan başvurularda eksiklikler yazılı olarak, şahsen yapılan müracaatlarda ise derhal bildirilir. İlgili evraklar eksiksiz ve uygun bir şekilde Genel Müdürlüğümüze bildirilmesinin ardından yerinde inceleme yapılır. İnceleme İşlemlerinde tespit edilen eksikliklerin giderilmesi İçin her defasında 30 günden fazla olmamak üzere en fazla iki defa süre verilir. Belirlenen sürelerde eksiklikler giderilmez ise dosya iade edilir ve iadeden itibaren bir yıl boyunca yapılan başvurular, bir yılın tamamlanmasına kadar askıya alınır.
OSGB’nin ön inceleme ve yerinde incelemede ilgili yönetmelikte belirtilen şartları taşıdığının tespit edilmesi halinde Genel Müdürlüğümüzce başvuru dosyasında bildirilen tam sureli çalışanlara ait Sosyal Güvenlik Kurumu İşe giriş bildirgeleri ve yetki belgesi ücreti talep edilmekte bu İşlemi takiben başvuru dosyasında belirtilen adres ve unvana münhasıran, en geç on İş günü içerisinde Genel Müdürlükçe Yönetmeliğin Ek- 2’deki örneğine uygun yetki belgesi düzenlenir. Başka bir adreste şube açılması istendiği takdirde, aynı usul ve esaslar dâhilinde İşlem yapılır.
Yetki belgesinin düzenlemesinin ardından İSG-KATİP’te OSGB yetkisi açılmakta, sorumlu müdür görevlendirmesi yapılmakta ve OSGB başvuru dosyasında geçen e-posta adresine bilgilendirme postası atılmaktadır. OSGB personelinin görevlendirilmesinin takibinden, OSGB kayıtlarının tutulması ve düzenli olarak arşivlenmesinden, Genel Müdürlük tarafından istenen belgelerin hazırlanmasından, OSGB’lerin başvuru, yetkilendirme, vize İşlemlerinin takibinden, sorumlu olan OSGB sorumlu müdürü İSG-KATİP’e T.C kimlik numarası ve e-devlet şifresi ile giriş yapmaktadır. Genel Müdürlüğümüz tarafından OSGB’lere ayrıca şifre verilmemektedir. Yetki belgesini alan OSGB’ler ISG Hizmetleri Yönetmeliği EK-8’de belirtilen, ISG-KATIP’te yer alan 28.01.2013 tarihli duyuruda geçen logo, renk vb. özellikleri kullanarak tabelalarını düzenlemeleri gerekmektedir.
Yetkilendirilmiş Ortak Sağlık ve Güvenlik Birimlerinin listeleri Genel Müdürlüğümüzün http://www.isggm.gov.tr adresli web sitesinde yer almaktadır. Ayrıca OSGB başvurusunda dikkat edilecek hususlar ile ilgili bilgilere de web sitesinden ulaşılması mümkündür.
Sınavlar ve belgelendirme ile ilgili İşlemler nasıl gerçekleşir?
İşyeri Hekimliği Ve İş Güvenliği Uzmanlığı Eğitici Belgesi
29 Aralık 2012 tarihli ve 28512 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “İş Güvenliği Uzmanlarının Görev, Yetki, Sorumluluk ve Eğitimleri Hakkında Yönetmelik” ile “İşyeri Hekimi ve Diğer Sağlık Personelinin Görev, Yetki, Sorumluluk ve Eğitimleri Hakkında Yönetmelik” hükümleri çerçevesinde “İşyeri Hekimliği ve İş Güvenliği Uzmanlığı Eğitici Belgesi” talep edenlerin belgelendirilmesinde aşağıda belirtilen yol izlenecektir.
İşyeri Hekimleri İçin
Şahsi Başvuru Dilekçesi,
• Lisans Diploması Aslı veya Onaylı Örneği,
• T.C Kimlik No Beyanı,
• Eğiticilerin Eğitimi Belgesi Aslı veya Onaylı Örneği,
• Geçerli İşyeri Hekimliği Belgesi Aslı veya Onaylı Örneği,
• 5 yıl fiilen İşyeri Hekimi Olarak Çalışıldığına Dair;
– Firmalar ile yapılan İşyeri Hekimliği Sözleşmeleri aslı veya onaylı örneği,
– Sözleşme tarihlerini kapsayan part-time yazıları veya firma tarafından kişinin adına ödenmiş prim ödemelerini gösterir firmaca onaylanmış belgeler, o Görev yaptığı yıllara ait TTB görevlendirme yazıları aslı veya onaylı örneği, o SSK Hekim Yetki Yazısı aslı veya onaylı örneği,
– Hangi tarihler aralığında söz konusu firmada İşyeri Hekimi olarak görev yapıldığını belirtir firma yazısının aslı veya onaylı örneği, o Komisyon tarafından gerekli görüldüğü takdirde, İSG Kurul Karar Defterlerinin aslı veya onaylı örneğinin ibrazı zorunludur.
A sınıfı iş güvenliği uzmanları İçin;
Şahsi başvuru dilekçesi,
• Lisans diploması aslı veya onaylı örneği,
• T.C Kimlik no beyanı,
• Eğiticilerin eğitimi belgesi aslı veya onaylı örneği,
• Geçerli A sınıfı iş güvenliği uzmanlığı belgesi aslı veya onaylı örneği,
• Belge veriliş tarihinden itibaren 5 yıl fiilen a sınıfı iş güvenliği uzmanı olarak çalışıldığına dair;
– Firmalar ile yapılan iş güvenliği uzmanlığı sözleşmeleri veya görevlendirme yazıları, o İSG kurul karar defterleri fotokopisi (aslı görülecek), o Çalışanlara verilen İSG eğitim tutanakları (aslı görülecek),
– Firmalar İçin hazırlanmış risk değerlendirme raporları, acil eylem planları, eğitim planları gibi belgeler,
– Sözleşme tarihlerini kapsayan firma tarafından kişinin adına ödenmiş prim ödemelerini gösterir belgeler,
– Hangi tarihler aralığında söz konusu firmada A sınıfı iş güvenliği uzmanı olarak görev yapıldığını belirtir firma yazısının ibrazı zorunludur.
Bakanlık Ve İlgili Kuruluş Müfettişleri İçin
• Şahsi başvuru dilekçesi,
• Lisans diploması aslı veya onaylı örneği,
• T.C kimlik no beyanı,
• Eğiticilerin eğitimi belgesi aslı veya onaylı örneği,
• Bakanlığımız Personel Daire Başkanlığından alınan hizmet belgesi aslı veya onaylı örneğinin ibrazı zorunludur.
Öğretim Üyeleri İçin
• Şahsi başvuru dilekçesi,
• Lisans diploması onaylı sureti,
• T.C kimlik no beyanı,
• Bakanlıkça ilan edilen eğitim programlarına uygun alanlarda (iş sağlığı ve güvenliği konularını içerdiği düşünülen ve Ek-1’de belirtilen) derslerin en az 4 yarıyıl verildiğini gösterir Rektör veya Rektör V. imzalı yazı aslının ibrazı zorunludur.
İşyeri hekimliği ve iş güvenliği uzmanlığı eğitici belgesi İçin başvuranlar durumlarını http://www.isghaftasi.org/sertifika/sertifikadurumgetir.php adresinden sorgulayabileceklerdir. Sorgulama esnasında belge ücretinin hangi hesaba ve kaç lira yatırılabileceği görülebilecektir.
Sınavlar
Bilindiği üzere sınavlar ile ilgili düzenlemeler; 29.12.2012 tarihli ve 28512 sayılı Resmi Gazete’ de yayımlanan “Iş Güvenliği Uzmanlarının Görev, Yetki, Sorumluluk ve Eğitimleri Hakkında Yönetmelik” ve 11.10.2013 tarihli ve 28792 sayılı Resmi Gazete’ de yayımlanarak yürürlüğe giren “Iş Güvenliği Uzmanlarının Görev, Yetki,
Sorumluluk ve Eğitimleri Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik” ile hüküm altına alınmıştır.
Bakanlıkça Yetkilendirilmiş eğitim kurumlarından eğitim alarak sınava girecek adaylar, en son katıldıkları eğitimin tarihinden itibaren üç yıl içerisinde ilgili sınavlara katılabileceklerdir. Bu sınavlarda başarılı olamayan veya eğitimin tarihinden itibaren üç yıl İçinde sınava katılmayan adaylar yeniden eğitim programına katılmak zorundadır.
Bu Yönetmeliğin 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin ikinci alt bendi uyarınca eğitim alma şartı aranmaksızın sınavlara katılım hakkı tanınanlar(iş sağlığı ve güvenliği veya iş güvenliği programında yüksek lisans yapmış olanlar) bu haklarını en fazla iki defada kullanabilirler. Bu kişilerin sınavlarda iki defa başarısız olması durumunda, ilgili eğitim programını tamamlamak şartıyla sınavlara katılabilirler.
Ayrıca 15/8/2009 tarihinden sonra Bakanlıkça Yetkilendirilmiş eğitim kurumlarından eğitim alıp sınav hakkını (iki sınav hakkını) kaybedenler, bu maddenin yayım tarihi itibariyle 1 yıl İçinde ilgili sınavlara katılabilirler.
İşyeri hekimliği ve iş güvenliği uzmanları sınavları 2014 yılında Mayıs dönemi sınavı 24 Mayıs 2014, Aralık dönemi sınavı ise 27 Aralık 2014 tarihinde Adana, Ankara, Antalya, Bursa, Diyarbakır, Erzurum, Eskişehir, Gaziantep, İstanbul, İzmir, Kayseri, Konya, Malatya, Samsun, Sivas, Trabzon, Van illerinde yapılacaktır. Başvuran aday sayısının 1000’den daha az olduğu sınav merkezlerinde sınav yapıp yapmama hakkında ÖSYM Yönetim Kurulu tarafından başvurular alındıktan sonra karar verilecektir.
Sınav, saat 09.30’da başlayacak ve 90 dakika sürecektir.
Sınavda adaylara, aşağıda belirtilen 4 ayrı sertifika alanında çoktan seçmeli sorulardan oluşan bir test uygulanacaktır. Her testte 60 soru yer alacaktır. Aynı tarih ve saatte 4 sertifika alanında yapılacak sınavlarda soru içerikleri farklı olabilecektir. Testler İçinde ortak sorular da yer alabilecektir.
İş Yeri Hekimliği Testi
C Sınıfı Iş Güvenliği Uzmanlığı Testi B Sınıfı Iş Güvenliği Uzmanlığı Testi A Sınıfı Iş Güvenliği Uzmanlığı Testi
Sınav Ücreti Ve Tahsili
Sınava girecek adaylar ÖSYM sistemine başvuru tarihlerinde, Akbank, Denizbank, T. Halk Bankası, Kuveyt Türk Katılım Bankası, Türk Ekonomi Bankası, T.C. Ziraat Bankasının tüm şubeleri ve Internet bankacılığı aracılığıyla ve PTT Iş Yerlerinden sınav ücretini yatıracaklardır. Sınav ücreti ÖSYM’nin internet sayfasında yer alan “ÖDEMELER” alanından kredi kartı/banka kartı ile de yatırılabilecektir. Banka işlemlerinden kaynaklanabilecek hatalardan ÖSYM ve Genel Müdürlük sorumlu olmayacağından, dekont bilgileri aday tarafından dikkatle kontrol edilmelidir. Adaylar ÖSYM’ye başvurularını yapmadan önce sınav ücretini yatırmış olmalıdır. 2014 yılında sınav ücreti 120,00 TL olacaktır.
Yapılan başvurular ve yatırılan sınav ücreti ilgili dönem İçin geçerlidir. Bir sonraki döneme devredilmez Sınav başvuruları Genel Müdürlüğümüz internet sitesinde yayınlanan “sınav uygulama duyuruları” doğrultusunda açıklanan tarihlere ÖSYM sınav koordinatörlüklerinden yapılacaktır.
Sınav Sonuçlarının Değerlendirilmesi
Adaylar testteki soruların cevaplarını optik okumaya elverişli cevap kağıtlarına işaretleyecekler, cevap kağıtları ÖSYM’de optik okuyucu ile okunacak ve bilgisayar ortamında değerlendirilecektir
Değerlendirme sırasında yalnız doğru cevaplar dikkate alınacak, yanlış cevaplar dikkate alınmayacaktır. Testteki sorulardan herhangi biri, biçimsel veya bilimsel bir nedenle ÖSYM tarafından “geçersiz” sayıldığı takdirde bu soru, ilgili testte en az bir işareti bulunan tüm adaylar İçin doğru cevaplanmış kabul edilecektir.
Değerlendirme, her sorunun değeri aynı olmak üzere 100 puan üzerinden yapılacaktır. Adayların doğru cevap sayısı ham puanı olacaktır. Aşağıdaki formül kullanılarak adayların 100 üzerinden puanları hesaplanacaktır:
[Puan = (Adayın ham puanı /Testteki toplam soru sayısı) x 100]
Adayların sınavda başarılı sayılabilmeleri İçin 70 ve üzerinde bir puan almaları gerekmektedir.
Sınav Sonuçlarının Duyurulması
Sınav sonuçları ÖSYM’nin internet sayfasından duyurulacak, adayların adresine ayrıca sınav sonuç belgesi gönderilmeyecektir. Adaylar sınav sonuçlarını, ÖSYM’nin https://sonuc.osym.gov.tr internet adresinden T.C. Kimlik Numaraları ve aday şifreleri ile öğrenebileceklerdir. Sonuç bilgisinde doğru/yanlış cevap sayıları ve adayın aldığı puan belirtilecektir. Internet sayfasında ilan edilen sonuç bilgileri adaylara tebliğ hükmündedir.
Sınav Sonuçlarına İtiraz Ve İnceleme Talepleri
Sınav sonucunun incelenmesini isteyen adaylar, sonuçların ÖSYM tarafından elektronik ortamda açıklanmasından itibaren en geç 10 gün İçinde, ÖSYM tarafından belirlenen ücreti yatırdıklarını gösteren dekont ile birlikte; sınav sorularının bilimsel açıdan doğru olup olmadığının incelenmesini talep eden itirazlarda ise sınav tarihinden itibaren 3 iş günü içerisinde her bir dilekçeye özgü ve her bir soru başına ÖSYM tarafından belirlenen ücreti yatırdıklarını gösteren dekont ile birlikte ÖSYM’nin Internet sayfasında yer alan “Adaylar Tarafından Dilekçe Gönderilmesi ve işlem Ücretleri” konulu duyuru doğrultusunda Genel Amaçlı Dilekçe örneğini kullanarak ÖSYM’ye başvurmalıdırlar. Adayların inceleme masraflarını, ÖSYM’nin T.C. Ziraat Bankası Ankara Güvenevler Şubesi 6028011-5013 numaralı hesabına (IBAN NO: TR 070001000830060280115013) yatırmaları gerekmektedir. Dilekçe ÖSYM Sınav Hizmetleri Daire Başkanlığı 06800 Bilkent/Ankara adresine ulaştırılmalıdır. ÖSYM süresi İçinde yapılan itirazları inceleyecek, sonuçlarını adaylara ve gerektiğinde ilgili kuruma 10 gün içerisinde posta ile bildirecektir. Süresi geçtikten sonra yapılan itirazlar ile üzerinde adayın T.C. Kimlik Numarası, adresi, evrak referans numarası vb. bilgiler yazılı olmayan, imzalanmamış dilekçeler işleme alınmayacaktır. Süre hesabında ÖSYM Genel Evrak kaydına giriş tarihi esas alınacaktır. Sınava İlişkin yapılacak işlemlerde adaylardan alınacak ücretler, ÖSYM’nin Internet sayfasından adaylara duyurulmaktadır. ÖSYM aday dilekçelerini ÖSYM’nin https://ais.osym.gov.tr Internet adresinden alabilecek ve/veya adayların vermiş olduğu dilekçeleri https://als.osym.gov.tr Internet adresinden cevaplayabilecektir.
ÖSYM’de bulunan her türlü sınav evrakının aslı veya sureti, yargı organlarının aksi kararları olmadıkça, aday dahil hiçbir kişi ya da kuruma verilmez. Ancak, “Adaylar Tarafından Dilekçe Gönderilmesi ve işlem Ücretleri” konulu duyuru doğrultusunda adaylar, sınavda kullanmış oldukları kendi soru kitapçığı ve cevap kağıdını ÖSYM merkezinde inceleyebileceklerdir.
Sınavı Kazanan Adayların Yapacağı İşlemler
Sınavı kazanan adaylar öncelikle Genel Müdürlüğümüz kurumsal tahsilat hesabına(Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğü Kurumsal Tahsilat hesabı) belge ücretini yatıracaklardır.(2014 yılı İçin 413.- TL) Belge ücretini yatıran adayların belgeleri İSG-KATİP de tanımlanarak aktif hale getirilecek olup işyerleri ile İşyeri hekimliği ve iş güvenliği uzmanlığı sözleşmesi yapabileceklerdir. Sınavı kazanan adayların belgelerinin teslimi ile ilgili hususlar Genel Müdürlüğümüz internet adresi http://www.isggm.gov.tr adresinde duyurulacaktır.
Sınava katılmaksızın belge alacakların yapacağı işlemler.
Eğitim alarak ya da almadan sınava katılmaksızın doğrudan belge alacak adaylar belge bedeli olarak 2014 yılı İçin 413.- TL’ yi Genel Müdürlüğümüz Döner Sermaye İşletme Müdürlüğü İBAN TR 85 0001 0007 6540 5083 1150 07 nolu hesabına yatıracaklardır.(Bu iban numarası kurumsal tahsilat hesabına ait olmayıp ikisinin karıştırılmamasına dikkat edilmelidir) Bu haktan yararlanacak adaylar belge bedelini yatırdıklarına dair dekont ile birlikte (T.C. vatandaşlık numarasını içeren dilekçe, lisans diploma örneği, hizmet çizelgesi ile) Genel Müdürlüğümüze başvuracaklardır.
Vize İşlemleri
Geçerli İşyeri hekimliği ve iş güvenliği uzmanlığı belgesine sahip olan kişilerin belgelerini aldıkları tarihten itibaren beş yıllık aralıklarla Bakanlığımızca Yetkilendirilmiş eğitim kurumları tarafından düzenlenecek yenileme eğitim programlarına katılması gerekmektedir.
Söz konusu kişilerin eğitimleri bittikten sonra eğitim kurumlarınca kişilere ait eğitim katılım belgeleri, onaylı lisans diplomaları örneği, geçerli İşyeri hekimliği belgesi veya geçerli iş güvenliği uzmanlığı belgesi ile vize bedeli olarak 2014 yılı İçin 103.25.- TL’ yi Genel Müdürlüğümüz Döner Sermaye İşletme Müdürlüğü İBAN TR 85 0001 0007 6540 5083 1150 07 nolu hesabına yatırıldığına dair dekont ile birlikte Genel Müdürlüğümüze müracaat edilecektir.
Vize işlemi yapılan belgeler İSG-KATİP de tanımlanarak aktif hale getirilecek olup işyerleri ile İşyeri hekimliği ve iş güvenliği uzmanlığı sözleşmesi yapabileceklerdir.
Vize işlemi yapılan belgeler ilgili eğitim kurumlarına gönderilmektedir.
Ücret İadesi
Sehven ya da mükerrer veya yanlış hesaba yatırılan belge bedelleri, ücretin iade edilmesi gereken IBAN hesap numarası, dekont örneği ve diğer Kişisel bilgilerin bulunduğu ilgili kişiye ait dilekçe ekinde Genel Müdürlüğümüze başvurulması gerekmektedir.
ISG-KATIP İçin işletmemde kim yetkilidir?
ISG-KATIP İçin işletmenizde yetkili kişi SGK e-Bildirge üzerine kayıtlı olan kişidir. Şirket sahibi, mali müşavir veya muhasebecilerin üzerine kayıtlı olabilmektedir. Bağlı bulunduğunuz SGK’dan SGK sicil numaranızı ibraz ederek öğrenebilirsiniz. Veya SGK e-Bildirge ekranına giriş yaparken kullandığınız kullanıcı adı, e-Bildirge üzerine kayıtlı olan kişinin TC Kimlik numarasıdır.
İSG Profesyonelleri Havuzu ne işe yarıyor? Buradan sözleşme yapabilir miyiz?
ISG Profesyonelleri Havuzu sertifika sahiplerinin kendilerini kaydettikleri bir tanıtım listesidir. Buradaki iletişim adreslerinden İşyeri, OSGB ve eğitim kurumları ilgili uzman veya hekimle irtibata geçip personel ihtiyaçlarını karşılayabilirler. Kısacası İşveren ile çalışanları bir araya getiren bir ‘’buluşma noktası’’dır.
Buradan kesinlikle sözleşme yapılamaz. Sözleşme İçin Görevlendirme-Sözleşme bölümü kullanılmalıdır.
Tehlike sınıfımız İSG-KATİP’te gözükmüyor. Nasıl seçebiliriz?
Tehlike sınıfının seçimi yapılabilmesi İçin SGK’nın e-Bildirge programının anasayfasından İşkolu kodu Değişikliği bölümüne girin. İşinizle alakalı olan NACE kodunu 2012 yılında yayımlanan Tehlike Sınıfları Tebliğine göre seçin. Daha sonra seçilen 6’lı NACE kodunu bağlı bulunduğunuz SGK İşyeri Tescil Servisinden tescil ettirin. Yapılan güncellemeler üç gün içerisinde ISG-KATIP’e aktarılacaktır.
İSG-KATİP’te yetkili olan kişi artık işletmemizde çalışmıyor. Yetkili kişiyi nasıl değiştirebiliriz?
Bağlı bulunduğunuz SGK’dan e-Bildirge Yöneticinizi değiştirin. Değişiklik neticesinde yetkilendirilen kişi üzerinde başka sicil numaraları İçin yetki varsa, ‘’Kurum Seçiniz’’ ekranın alt kısmındaki «E-Bildirge Kullanıcısını Güncelle» butonunu tıklayın, ertesi gün sistem talebinizi gerçekleştirir. Eğer kişinin üzerinde herhangi bir sicil numarası yoksa, Değişiklikten sonra sisteme giriş yapmayı deneyin ertesi gün sistem açılır.
“Sistemde Kaydınız Bulunmuyor ya da Sistemi Kullanma Yetkiniz Yok. Sisteme Giriş Istek Talebiniz Kaydedildi. Lütfen 3 gün İçinde tekrar deneyiniz” gibi bir uyarı ile karşılaşıyorum ne yapmalıyım?"
a. İSG-KATİP’e giriş İçin Sosyal Sigortalar Kurumunda kayıtlı e-bildirge yönetici e-devlet şifresi ve TC kimlik numarasını kullanınız.
b. E-Bildirge yöneticisi güncellenmesi yapılmasına rağmen İSG-KATİP’e girilemiyorsa “E-Bildirge Kullanıcısını Güncelle” butonuna basarak sisteme giriş İçin 3 gün bekleyiniz.
“İlgili Kurumun Gerekli Bilgileri Alınamadı. (Örn: Nace Kodu, Tehlike Sınıfı). Lütfen İlgili Kurumun SGK kayıtlarını kontrol ediniz.” gibi bir uyarı çıkıyor ne yapmalıyım?
a. İlgili SGK Sicil numarası İçin e-bildirge ekranından Nace 6 lı kod seçimini gerçekleştiriniz.
b. Nace 6 lı kod seçimi gerçekleştirilmesine rağmen aynı uyarı ile karşılaşılıyorsa veri güncellemesi İçin Sosyal Sigortalar Kurumu İşveren Tescil Servisi ile iletişime geçiniz.
OSGB’lerde dışa görevlendirme yapılırken “Hizmet Alan Kurum Seçilemedi ya da İlgili Kurumun Gerekli Bilgileri Alınamadı” gibi bir uyarı ile karşılaşıyorum ne yapmalıyım?
Görevlendirme yapılacak İşyeri Nace 6 lı kod ile ilgili problem yaşamaktadır. İşyerine ilgili SGK sicil numarası ile ilgili Nace 6 kod seçimi İçin bilgi veriniz. Eğer seçim yapıldıysa veri güncellemesi İçin Sosyal Sigortalar Kurumu İşveren Tescil Servisi ile iletişime geçilmesini sağlayınız.
OSGB’lerde dışa görevlendirme yapılırken filtreleme ekranında görevlendirme yapılacak İşyeri bulunmasına rağmen İşyeri hekimi ve iş güvenliği uzmanı bilgileri alınamıyor ne yapmalıyım?
a. Görevlendirilecek personelin İSG-KATİP üzerinde kaydı mevcut değildir. İSG-KATİP birimi ile iletişime geçiniz.
b. Görevlendirilecek personel İSG-KATİP’e kayıtlı ise çalışma süresi İşyeri İçin yeterli değildir.
Bu hususlar haricinde İSG-KATİP’de firmalara ait Nace 4 lü ve/veya 6 lı kod değişimi ve şirket e-bildirge yöneticisi atama/güncelleme yetkisi Sosyal Sigortalar Kurumu’nda bulunduğundan bu verilerin Sosyal Güvenlik Kurumu veri tabanında güncellenmesi ile ilgili Sosyal Sigortalar Kurumu İşveren Tescil Servisi ile iletişime geçmeleri gerekmektedir.
2 2826 XX XX XXXXXXX XXX XX XX şeklindeki SGK sicil numaralı İşyerimizin 4’lü NACE kodunu güncellettik fakat İSG-KATİP’te NACE kodu hala düzelmedi düzeltebilir misiniz?
2 4322 XX XX XXXXXXX XXX XX XX olarak ISG-KATIP’e aktarılmış olup 6’lı NACE kodunun ise ISG- KATIP’te bulunmamaktadır.
6’lı NACE kodunun ISG-KATIP’e tanımlanabilmesi amacıyla öncelikle Sosyal Güvenlik Kurumu İşyeri Tescil Servisi ile iletişime geçilerek NACE alt sınıf girişinin yaptırılması gerekmektedir. Sosyal Güvenlik Kurumunda yapılacak Değişiklik neticesinde işlemleriniz ISG-KATIP üzerinden otomatik olarak yürütülecektir.
XXXXXXXXXXX TC Kimlik numaralı İşyeri sahibiyim ama ISG-KATIP’e giriş yapamıyorum. Neden?
Hizmet alan işyerleri adına ISG-KATIP’te SGK e-Bildirge kullanıcıları Yetkilendirilmiştir. İşyeriniz İçin SGK’da e-Bildirge hangi kişinin T.C. kimlik numarası üzerine kayıtlı ise o kişiye ait e-Devlet şifresiyle ISG-KATIP’e giriş yapılabilmektedir.
2 XXXX XX XX XXXXXXX XXX XX XX SGK sicil numarasına sahip iş yerimizde ISG-KATIP’e girmesini istediğimiz kişi XXXXXXXXXXX T.C. Kimlik numarasına sahip Ahmet Beydir. Sisteme tanımlayabilir misiniz?
2 XXXX XX XX XXXXXXX XXX XX XX SGK sicil numarasına sahip iş yerinizde, XXXXXXXXXXX T.C. Kimlik numarasına sahip kişinin e-Bildirge kullanıcısı olarak yetkili olmadığı tespit edilmiştir. Bu itibarla, Sosyal Güvenlik Kurumu İşveren Tescil Servisi ile iletişime geçilerek e-Bildirge yöneticisinin belirlemiş olduğunuz kişi olarak atanmasını talep etmeniz gerekmektedir. Sosyal Güvenlik Kurumunda yapılacak Değişiklik neticesinde ISG-KATIP üzerinden yapılacak işlemler otomatik olarak yürütülecektir.
Hizmet alan işyerlerinin İSG-KATİP işlemleri nasıl gerçekleşmektedir?
Hizmet alan işyerleri modülü, Türkiye’de faaliyet gösteren tüm işyerlerinin ISG hizmetlerini bildirmeleri İçin tasarlanmış olup Genel Müdürlüğümüz web sitesinde yayımlanmaktadır.
Modül üzerinde işyerleri ve ISG profesyonellerinin karşılıklı olarak yaptığı tüm sözleşmeler görüntülenebilmektedir.
Hizmet Alan Işyerleri Kılavuzu ISG-KATIP Işlemleri Kılavuzu İçin tıklayınız.
İSG profesyonelleri (bireysel) ve eğiticilerin İSG-KATİP işlemleri nasıl gerçekleşmektedir?
ISG profesyonelleri ve eğiticiler modülünde, ISGGM tarafından Yetkilendirilmiş olan İşyeri hekimi, iş güvenliği uzmanı, diğer sağlık personeli ve eğiticiler İçin hazırlanmış ortak ekranlar yer almaktadır. Modül üzerinde kullanıcıların karşılıklı olarak yaptıkları tüm sözleşmeler görüntülenebilmekte olup Genel Müdürlüğümüz web sitesinde yayımlanmaktadır.
İSG Profesyonelleri (Bireysel) ve Eğiticilerin İSG-KATİP İşlemleri Kılavuzu İçin tıklayınız.
Ortak sağlık ve güvenlik birimlerinin (OSGB) İSG-KATİP işlemleri nasıl gerçekleşmektedir?